Olasılık-İhtimal-Süreklilik Analizi :D




Bizim evde - iki akrep çocuğuyla - akılınıza gelebilecek her türlü eşyamızın kırılabilirlik, kirlenebilirlik, bozulabilirlik ve ortadan yok olabilirlik olasılığı çook çok yüksek.

Saklanabilirlik olasılığı ise öyle düşük ki :D
Keşfe çıkılıp sakladığım ne varsa bulunabilme olasılığı çok yüksek anlayacağınız...

Bakalım, birkaç seneye sağlam neyimiz kalacak :D



Neyse ki bazıları tamir edilebiliyor :D

Sevgiyle...

Muhteşem Bir Kurabiye: Korova Kurabiyesi



Bugün "iyi haftalar" diledikten sonra, hemen söze gireceğim. Bu nasıl bir kurabiyeydi böyle. Immmmm misss... Tarifi cafe fernando'dan almıştım. Ne zamandır bekletiyordum, sonunda hafta sonu bir anda aklıma düştü, yapmaya kalktım. Sıvadım kolları. Öncelikle şunu belirteyim, hamurun 2-3 saat bekleme süresi var. Ben bir gece yaptım hamuru, ertesi sabaha kadar buzdolabında beklettim. Sabah uyanında kahvaltıdan sonra da hemen fırına attım. Bir kere görüntü beni benden aldı. Kakaolu, çikolatalı, tereyağlı :D Eee daha ne olsun.. Hemen tarife geçiyorum:

Malzemeler:

  • 1+1/4 su bardağı un
  • 1/3 su bardağı kakao
  • 1/2 çay kaşığı karbonat
  • 150 gr tuzsuz tereyağı - oda sıcaklığında
  • 1 bardaktan 1 parmak eksik şeker
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • 150 gr çikolata
Not: 

Orjinal tarifte hem kahverengi şeker, hem beyaz şeker kullanılıyor. Ben sadece beyaz şeker kullandım. Ayrıca orjinal tarifte vanilya özütü var onu da kullanmadım. 1/4 çay kaşığı deniz tuzu deniyor. Ben bunun yerine 1/4 çay kaşığı normal tuz kullandım. Siz orjinal tarifi işte buradan görebilirsiniz...


 Yapılışı:

  • Herşeyden önce tereyağını dolaptan çıkarın ve oda sıcaklığına gelmesi için tezgahın üzerinde bekletin.
  • Un, kakao ve karbonatı bir kaba eleyin.
  • Yumuşamış olan tereyağını karıştırma kabında güzelce çırpın. Şekeri ve tuzu ekleyip 2-3 dakika daha çırpın.Ardından elenmiş malzemeleri de ekleyip yavaş hareketlerle karıştırıp hamuru elde edin.
  • İrice kıyılmış çikolataları da ekleyip tekrar karıştırın.
  • Hamuru ikiye dölün ve yukarıdak gibi 4 cm çapında iki silindir haline getirip ayrı ayrı streçleyin.
  • Dolapta en az 2 saat bekletmelisiniz. Ben bunu bir gece bekletip sabah pişirdim.
  • Tepsiye yağlı kağıt serin ve silindirleri 1 cm kalınlığında keserek tepsiye eyrleştirin. KEserken bazen dağılacak gibi oluyor dikket edin, ayrılsalar bile hemen az sıkıştırıp birleştirin.
  • Önceden 165 dereceye ısıtmış olduğunuz fırında tam 12 dakika pişirin. Tepsiyi çıkarırken kurabiyeler pişmemiş gibi görünüyor ama aldırmayın. Kesinlikle pişiyorlar bu sürede:D
  • Bu ölçüden benim tepsimle bir tepsi kurabiye çıktı. eğer iki tepsi çıkarsa da her seferinde tek tepsiyi pişirmeniz gerekiyormuş, tarifte öyle diyordu buna da dikkat edin lütfen.
Not:
Bu tarifi bir de pudra şekeri ile denemeyi düşünüyorum. Şekeri sanırı maz çırptım, ağzıma gelmese de şekerlerin taneli yapısı gözüme çarptı. Bakalım pudra şekeri ile aynı şekilde olacak mı?

Çok çok çok güzeldi, deneyin mutlaka:)



Afiyet olsun...

Peynirli Kek

 
Bir haftayı daha bitirdik, artık kış geliyor yavaş yavaş... Havalar soğumaya başladı önce. Şimdi son bir kez daha yüzünü gösterdi güneş bizlere. Pastırma sıcakları dedikleri bu olsa gerek. Son sıcakları yaşıyoruz artık. O nedenle değerlendirmek lazım bu günleri. Güneşin yüzünü uzun süre göremiyoruz malum kış gelince. Hoş ben bahar insanıyım:) İlkbahar - sonbahar, ne güzel mevsimler...

Bugün sizlerle peynirli kek tarifini paylaşacağım. İlk yediğimde sanırım 12 - 13 yaşlarındaydım. Canım arkadaşım Ruhsar'la o senelerde tanışmıştık. Bir gün piknikte, annesinin yaptığı misler gibi peynirli keki yemiş, hayran kalmıştım. Hani kek deyince insanın aklına hep tatlı delir. Nasıl da güzeldi ama.  O gün bugündür hiç unutmam o kekin tadını. Dereotunun muhteşem kokusuyla...Bu arada, haftaya Ruhsar evleniyor, buradan da mutluluklar dileyeyim arkadaşıma. Aramıza yollar girse de yıllarca hiç bırakmadık birbirimizi ya, şimdi Amerika'ya gidecek... Allah'ın izniyle yine görüşeceğiz, sıklığı azalsa da...


Gelelim tarifimize.

Malzemeler:

2 yumurta
1 bardak sıvıyağ
1 bardak yoğurt
1 paket kabartma tozu
1/2 bardak lor peyniri
1 bardak beyaz peynir
Dereotu
Tuz
Aldığı kadar un

Yapılışı:

  • Yoğurt, yumurta ve sıvıyağı bir karıştırma kabında karıştırın. 
  • İçine dereotu ve peynirleri de ekleyerek bir kaşıkla karıştırın.
  • Son olarak un, tuz ve kabartma tozunu da ekleyin ve karıştırın.
  • Yağlanmış kek kalıbına karışımı dökerek 180 derece fırında pişirin.
Afiyet olsun :)


Hatırlatma: 
Görmeyenler için, hala çekilişe katılma şansınız var. Hediyelerim işte burada...

Hediye bebek şekeri ve kapı süsü


Takip edenler hatırlayacaklardır, Harun'un doğumunda dağıtılmak üzere yukarda gördüğünüz keçe bebeklerden hazırlamıştım. Elimde 12 adet bebek kaldı, ne zamandır bekliyorlar öylece. Bekletmek yerine hediye etmeyi düşündüm. Bu bebeklerle birlikte, ilk deneme olarak yaptığım aşağıda gördüğünüz keçe tabloyu ( kapı süsü ) da göndereceğim ( Tablo isimsiz gönderilecektir. Yani tabloda ELA yazmayacak. Çocuğunuzun adını yazabilmeniz için.). 


Çekilişe katılabilmeniz için yapmanız gerekenler şöyle:

  • İzleyicim olmalısınız
  • Bu postun linkini bloğunuzda veya sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmalısınız.
  • Paylaşım linkinizi bana yorum olarak bırakacaksınız.
KARGO BANA AİTTİR.

SON KATILIM TARİHİ: 03.10.2012
Çekiliş sonucunu 04.10.2012'de yayınlayacağım.

Sevgiyle kalın...


Tuzda Tavuk Nasıl Yapılır?


Ramazan Ayı'nda bir gün markete uğradım ( Bim'e ). Kasada ödeme yapacaktım ki benden sonraki bir bayan kasiyere " Tuzda tavuk için ne kadar tuz almalıyım? " dedi. Kasiyer de ona ".... etliekmek fırını tuzda tavuk yapıyor, onlara sorun söylerler" dedi. Dışarı çıkıp baktım, fırın Bim'in tam karşısında. Pencereye de zaten yazmışlar tuzda tavuk yapılır diye.

Ee gidince bahsettim, merak ettim nasıl bir lezzettir diye. O gece iftar sonrası internetten de araştırdık, gördük ki hiç de zahmetli birşey değil. Bir gün eşim denemeye karar verdi, ben arkadaşlarımla olduğum bir vakit yapmış, eve geldiğimde fırında bu değişik görüntü, evin içinde mis gibi kokular vardı:)

Pişme tamamlandıktan sonra, kayalaşmış olan tuzu bir tornavida yardımıyla kırdık ve aşağıda gördüğünüz gibi tuz kalıbını tavuktan ayırdık. İçerde mışıl mışıl uyuyan tavuğu görüp kokusunu duyunca, hemen sofraya geçmeye karar verdik :D


Şimdi gelelim tarifimize.

Malzemeler:

  • 3 kg iri tuz
  • 3 kg ince tuz
  • 3 yumurta akı
  • Bütün tavuk
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  •  Kimyon, kekik, köri ve istediğiniz diğer baharatlar - tuz koyulmayacak -
Yapılışı:

  •  İri ve ince tuzu, yumurta akları ile karıştırın. gerekirse içine çok çok az su ekleyin ki kıvam alsın.
  • Tavuğu zeytinyağı, salça ve baharatları karıştırıp bunlarla iyice yoğurun.
  • Hazırladığınız tuz karışımını, yağlı kağıt serdiğiniz bir fırın tepsisine, tavuğun oturma yüceyine yetecek kadar koyup tabanı oluşturun.
  • Üzerine tavuğu koyun ve üst yüzeyi tamamen kapanıp hava almayacak şekilde kapatın.
  • 180-200 derece fırında 2 saat pişirin.
  • Piştikten sorna yukarda anlattığım gibi tuzu açın, ve afiyetle yeyin:)

Sevgiyle...


Tavuk Tantuni


Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...

Ahmed Arif

Eylül geldi ya hani, havalar soğudu. Yakında kurumuş sararmış yapraklar da dökülür yollara, çıtır çıtır gezeriz üzerlerinde. Ne zaman eylül olsa, sonbahar geliyorum dese, sevdiğim şiirleri okumaya başlarım ben. Çok severim bu havaları, çok. Ne sıcak ne soğuk, sanırım benim mevsimlerim ilkbahar ve sonbahar... 

Tavuk tantuni...
Yakınlarımızda çok güzel yapan bir yer var. Tantuniyi çok severim, tavuklusunu sanırım 1 senedir biliyorum. Öncesinde sadece kıymadan yapıldığını sanıyordum. Eminim orjinali o şekildedir ama tavuklusu da harika oluyor. Bir gün, evde yapmaya karar verdim. Hemen dondurucudan lavaşlarımı kişi sayısına göre çıkardım ve işe koyuldum.

Bir yemek programında, tantuni yaparken ilk olarak etin - satır kıymanın - su ile haşlandığını görmüştüm. Doğrusu nedir bilemedim ama ymuşak olması açısından bana çok mantıklı geldi ve tavuğu da minik minik doğrayıp haşlayarak işe başladım. 

Malzemeler: ( 4 kişilik )

2 parça göğüs eti
2 ortaboy domates ( kabukları soyulup minik küpler halinde doğranacak )
4 adet sivri biber
2 diş sarımsak
1 ufak soğan - incecik doğranmış -
1/2 tatlı kaşığı domates salçası
köri, kimyon, kekik, tuz, karabiber
1 tatlı kaşığı tereyağ - dilerseniz sıvıyağ ile de yapabilirsiniz
4 adet lavaş



Yapılışı:
 
  • Tavuk etlerini minik küpler halinde doğrayın. Üzerlerini örtecek kadar suyun içinde etler yumuşayıncaya kadar haşlayın. ( bu suyu çorba yapımında kullanmak üzere saklayın, nefis çorbalar oluyor :D )
  • Sıvıyağı bir tavaya alın ve içine çok ince doğradığınız soğanları atıp kavurun. 
  • Soğanlar kavrulduktan sonra ince ince doğranmış biberleri de ekleyin.
  • Çok fazla beklemeden salçayı da ekleyin ve salçanın kokusu çıkınca hemen tavukları atıp bir iki kez karıştırın. 
  • Hazırladığınız domatesleri, sarımsakları ve baharatları da ekleyip birlikte 2-3 dakika kavurun. 
  • Ocaktan indirdikten sonra ilk sıcaklığının çıkmasını bekleyin. Aksi halde lavaşlar yırtılabilir.
  • Lavaşların içine bu karışımdan ekleyip dürüm şeklinde sarın.
Dipnot: Yanına ayran veya acılı şalgam öneriyorum:)


Bu Makarna Tavsiyemdir


 Nuh'un Gemisi..


Evet evet, bu makarnanın adı Nuh'un gemisiymiş. Görünce nasıl beğendim, hemen aldım. Çok şirinler, birsürü hayvan figürü var üstelik öyle uyduruktan figürler de değiller. Yeşiller ıspanaklı, turuncular salçalıymış.

Nuh'un gemisi deyince markayı tahmin etmiş olmalısınız. Nuh'un Ankara Makarnası. Belki diğer markaların da böyle ürünleri vardır, bilemiyorum. Ama artık makarna reyonlarına daha bir alıcı gözle bakıam:D

Sevgiyle...

DAISY


Daha önce size "Hatırlanacak Bir Anı"dan bahsetmiştim. O filmde başrolde oynayan Woo - sung Jung'un bir başka filmi "Daisy". Fim, yine duygusal bir film, ama "Hatırlanacak Bir Anı" ile karşılaştırmak gerekirse, o film beni daha çok etkiledi.


 

Bir suikastçinin gizlice sevdiği bir kız, yanlış anlaşılmalar ve neticede yanlış yollar. Sonrasında herşey tam rayına oturacakken, bir de bakıyorsunuz ki hazin son.



Filmde neredeyse hiç konuşma yok desem, inanır mısınız? İç konuşmalar ve birkaç konuşmanın haricinde sessiz bir film. Ama duygu yüklü...

Herneyse, ben size güzel bir film deyip kaçıyorum. Yoksa anlatıcam şimdi filmi, heyecanı kalmayacak.

İzleyin :)

Kepekli Ekmek Yapımı


 Uzun zamandır aklımdaydı yaptığım ekmeği evdeki fırında pişirmek. Hatırlar mısınız, daha önce hamurunu hazırlayıp dışarda fırında pişirttiğim ekmeklerimden bahsetmiştim. Bir gece mutfağa girdiğimde bana köşeden sessizce bakan kepekli unu görünce hemen işe koyuldum. Evet, kesin bende var bir delilik. Hem öyle böyle değil :D Tam bayramın ertesi günüydü sanırım. Herneyse, gecenin ben diyeyim 12si, siz deyin1i. İşte bu civarlarda kalktım hamuru hazırladım. Sabahları nasıl olsa erken kalkıyoum, işe gitmeden ekmekleri de pişiririm dedim. Hamuru başladım yoğurmaya ama yoğurmaya başlayınca aklım başıma geldi. Ben ne yapıyorum dememe kalmadı ki elime bulaşan hamurlar beni bir rüyadan uyandırdı:D Artık çok geçti, dönüşü olmayan bir yoldaydım ve hamuru yoğurma işlerimi bitirdim. Hamur işlerinde, her zaman söylüyorum, hamurunuz ne kadar çok yoğurulursa, yaptığınız ekmek/poğaça vs. o kadar güzel olur. Hamurda bitiyor yani her iş.

Neyse, hamuru yoğurdum, kalınca bir beze sardım ve mayalanmasını beklerken uykuya daldım. Sabah uyandığımda çok güzel mayalanmıştı ve hemen birkaç bazlama yaptım ocakta. Onları fotoğraflamayı unutmuşum. Sonrasında ekmekleri tapsiye dizdim, fırına attım ancak pişmelerine 15 dk kala işe gitme zamanım gelmişti ve annemlere 15 dk sonra fırını kapatmalarını söyleyip işe gitmek üzere evden çıktım. Geldiğimde denediğim ekmek, beni çok çok mutlu etti. Lezzetine hayran kaldım. Sanırım kepekli unun verdiği ayrı bir lezzetti bu.

Şimdi gelelim ekmeği nasıl yaptığıma. Aslında öyle pek bir özelliği, farklılığı da yok. 

Malzemeler:

  • 2 kg kepekli un
  • 1 kg beyaz un
  • Tuz
  • 1 paket instant maya
  • Yeterince süt* ( bunun yerine ılık su da kullanabilirsiniz )
*Öncelikle şunu belirteyim, ben lor peyniri yaptım ve arda kalan yani peynirden süzdüğüm sütü de ekmek yapımında kullandım. Siz dilerseniz ılık su da kullanabilirsiniz ama özellikle çocuklar için yapıyorsanız, ya da evde çocuklar varsa sütle yapmanız daha güzel olacaktır. 

Yapılışı:

  • Kepekli ve beyaz unu genişçe bir kapta karıştırın. İçine tuzu ve mayayı da ilave edip homojen dağılım sağlanana kadar karıştırın.
  • Yavaş yavaş sütü ( veya suyu ) ekleyin. Güzelce yoğurun ve kalınca bir beze sarıp mayalanması için bekletin. Ben yaklaşık 5 saat beklettim ( mecburen ). 1 saat kadar bekletseniz yeterli olur.
  • Şekil vererek fırın tepsisine ekmekleri koyun. Ben şekil verirken ekmeklerin dışını braz una buladım, böylece dış kısmında yukardaki gibi unlu bir görüntü oldu. Altına da yanmaz kağıt koymuştum. 
  • 180 derecede 40 dk kadar pişirin. Fırınınıza göre bu süre daha uzun ya da daha kısa da sürebilir.
Afiyetle...

Eski Mumları Yenileme


Bir cumartesi günü, evde ufak beyefendi ile otururkenbuzdolabını temizlemeye karar verdim. Her ne kadar kolay bir iş olmasa da bir ucundan başladım temizlemeye. Bir yandan dolap kapağındakiler yere birer birer atılmaya başlamış, bir yandan da ben onları tekrardan toplayıp masanın üzerine koymaya çalışırken, yani o hengamede artık mumları ve şu aşağıda nohut gibi ufak ufak gördüğünüz koku tablalarını elime geçirmiş, bunları mutlaka bir araya getirmeliyim demiştim. Yanmış, şekli bozulmuş mumlar, hepsini eski bir kaba aldım.



Benmari usulü eritmek için kabı, kendinden bir boy kadar büyük su ile dolu başka bir kaba oturttum ve alttaki suyun kaynaması ile mumları erittim. Erimiş halleri işte aşağıda gördüğünüz gibi. Diğer yandan nasıl bir kalıpta dondurmalıyım mumu diye düşünürken, o an aklıma sadece pet bardak geldi. Alüminyum bir tabakanın ortasına açtığım bir deliğe, mumlardan birinden çıkardığım ipi bağladım. Bu alüminyum tabakayı aşağıda gördüğünüz gibi pet bardağın altına koyup, erimiş mumu üzerine döktüm.


Bundan sonra tek yapmam gereken, ipin sıak mumun içine kaçmasını engellemekti. Onu da ipi bardağın üzerine koyduum iki ilaç kutusunun arasına sıkıştırarak hallettim. Henüz kullanmadım mumu, ama nasıl kokacak meraktayım. Böylece derli toplu düzgün bir mum elde etmiş oldum.

Sevgiyle...
 

A Moment to Remember - Hatırlanacak Bir Anı


İşte benden yeni bir film önerisi. Eminim izleyenleriniz olmuştur, ben biraz geç izlemiş oldum, ki tamamen bir tevafuk sonucu izleyebildim. Aslına bakarsanız "yerdeki yıldızlar" ı izlemek istemiştim ancak vcd alacağımız kişi "bu tür filmleri seviyorsanız size bunu da öneririm" diye bu filmi verince, ve diğer filmin alt ayzısı ingilizce olunca, ilk olarak "Hatırlanacak bir anı"yı izlemiş oldum. Çok çok çok beğendim, böyle duygusal filmleri oldum olası severim zaten. Sanırım balık burcu olmamın büyük etkisi var bunda :D



3,5-4 yıl öncesinde, Hamza'nın doğumundan sonra evde izinde olduğum dönemde TRT1'de yayınlanan "Saraydaki Mücevher" dizisini izlememle başladı Kore filmlerine olan hayranlığım. Çok kaliteli, çok düzgün bir diziydi. O zaman bu zamandır çok severim Kore yapımlarını. Şimdi elimde bir liste var :D Onları da izledikçe beğendiklerimi paylaşacağım sizlerle nasipse.


Sevgiyle kalın...