Çok Güzel...



Şu yazının altına imzamı atasım geldi :)



Kırklı yaşlardan sonra farkındalıklarım…

Bazı şeyler için artık sabrım yok; ukala biri haline geldiğim için değil, aksine hayatımda artık beni mutsuz eden ya da üzen şeyler ile vaktimi daha fazla kaybetmek istemediğim bir noktaya ulaştığım için…

Laf sokmalara, haddinden fazla eleştirilere ve hangi türden olursa olsun talep ve beklentilere artık sabrım yok.

Benden hoşlanmayan insanları memnun etmeye, beni sevmeyen insanları sevmeye ve bana gülümsemeyen insanlara gülümsemeye yönelik arzumu kaybettim.

Artık yalan söyleyen ve beni yönetmek isteyen insanlara bir tek dakika bile harcamak istemiyorum.

Oyunların, ikiyüzlülüğün, sahtekarlıkların ve ucuz övgülerin olduğu ortamlarda bulunmak istemiyorum.

Çok bilmişliğe ve akademik ukalalığa tahammülüm yok.

Aynı şekilde boş dedikodulara da bulaşmak istemiyorum.

Uyuşmazlıklardan ve karşılaştırmalardan nefret ediyorum.

Farklılıklardan, hatta zıtlıklardan oluşan bir dünyaya inanıyorum, bu nedenle katı ve toleransı olmayan insanlardan kaçınıyorum.

Arkadaşlıkta sadakatsizlikten ve ihanetten hoşlanmıyorum.

Birisine nasıl iltifat edileceğini ya da cesaretlendirmek için ne diyeceğini bilmeyen insanlarla bir arada olamıyorum.

Abartılar beni sıkıyor.

Ve her şeyin de üzerinde, sabrımı hak etmeyen hiç kimseye sabrım yok...

MERYL STREEP

Mart Kapıdan Baktırır :D


Mart geldi havalar ısındı derken biraz bahar yorgunluğu, biraz değişimin verdiği enerji ile devam ediyoruz kaldığımız yerden :) Şu sıra aklım fikrim çerçeve alıp içini doldurmakta :)  Hem vakit değerlendirmek, hem de hediyeleşmek için çok iyi oluyor bu çerçeve işi. Bunu kime hediye ettin derseniz , kendime :) İnsan en yakınlarından başlamalı öyle değil mi :)


Havalar ısındıkça, örgüden daha bir uzaklaşıyorum. Ne zaman havalar soğusa elime aldığım örgü artık yerini başka başka şeylere devrediyor. Ama şu yarımları tamamlayayım, yarım kalan işler her zaman sıkıntı verir. Aklı takılı kalır insanın. İnşaAllah bir kuvvet bitirebilirim tüm bu işlerimi.


Mart gelince, bir yaş daha büyüyorum ben :)
Aslında bu blogdan hiç paylaşmazdım doğum günümü ama bu yıl öyle bir süpriz oldu ki bana,  bu yazının vesilesi oldu diyebilirim.


Aile üyeleriyle kutladığımız rutin doğum gününün ardından, 6 Mart günü, hiç de beklemediğim bir anda çalışma arkadaşlarım bana güzel bir süpriz yaptılar. Dedim ya, hiç beklemediğim bir anda. Aslında eskiden her arkadaşımızın doğum gününü kutlardık işyerinde ama zamanla eski kadronun tamamı gitti, eskilerden bir başıma ben kaldım :) Ve tabi yıllardır doğum günü kutlaması da olmuyordu. 


İşyerindeki tüm arkadaşlarıma çok teşekkürler. 
Güzel bir anı olacak benim için...
Sağlıcakla...


Bir Ben Vardır Bende, Benden İçeri...



Bu aralar bir durgunluk bende, böyle sıcaktan hani insan rehavete bürünür ya sanki öyleyim. Tam olarak öyle de değilim belki ama nedense bir süredir ne istediğim kadar kitap okuyabiliyorum, ne de el emeği işlerime devam edebiliyorum. Hiç yok değil ama eskiye kıyasla, kendimi eleştirecek çok şey buluyorum.


Okunacak kitaplarım birikti, hızlı okuma kursuna mı gitsem diye düşünmüyor değilim. Ama asıl kızdığım nokta şu, bazı kitaplar malesef zamanımı boşa çalıyor gibi hissediyorum. Bunu okuyan kitapseverler kızacaklar bana biliyorum. Her kitaptan öğreneceğimiz bir şeyler var diyecekler. Haklılar da... Belki de beklediğini bulamamak bana tüm bunları söyleten.


Bukowski'yi nasıl merakla okudum bilseniz. Ama hiç umduğumu bulamadım. Aslında düşününce çok güzel mesajlar var, bazı konularda algısını da açıyor insanın bu kitap ama çok fazla anlamsız yerler de vardı. Bir kere net böyle keskin çizgilerle kültürel farkımızı gördüm.


Şimdi elimde Son Yeniçeri var. Daha yeni başladım sayılır ama iyi gidiyor. En azından ilgimi çekti. Dili yalın, anlatımı güzel. Ama ilerleyen günlerde neler sunacak bana bu kitap bilemiyorum . Bakıcaz artık :)



Havalar azıcık ısındı ya, hani köşesinden kenarından. Evde kalamıyor insan. Hele ki doğada gezmeyi sevenler için güzel günler başladı demektir. Mart geldi :)



Nerede olursam olayım :) Kitabım ve kahvem her daim benimle. Allah ayırmasın ...


Güneşin bir doğuşu var ki bu sıralar, ben de varım döndüm geldim gözünüz aydın diyor sanki. Ben doğumlara sevdalıyım...Her yeni güne, her yeni gelene, her yeni varolana...


Hele bir de yağmur yağmışsa, güneş bir başka alıyor gözünüzü ışığıyla. Mutlu olmamak mümkün mü bu görüntüden sonra?


Bu da bir gün doğumudur. Tam da işe gitmek için evden çıktığım sırada. Hani gün batımı sanmayın.. Şu an doğuya bakıyorsunuz :)



Bir kar kış bir fırtına rüzgar savurdu bizi bu sene. Kış kışlığını yaptı, yaz da yazlığını yapar İnşaAllah. Nasip, ne gelirse artık Yaratan'dan...



 İşte bakın sevdam Konya'm. Kara bürünmüş bakıyor ordan...



Bu kim derseniz, instagramdan beni takip edenler biliyorlar artık. Oda bekçim :) İşyerinde odamda konaklayan sevimli kedicik. 




 Benden bu kadar bugünlük. İyi geceler, huzurlu günler dilerim...



"Lay's Fırından Lezzetler" Yarışması Başlıyor

Lay’s Fırından, tüm Türkiye’den tariflerin alınacağı “Lay’s ile Fırından Lezzetler” yarışması için mutfakta kendine güvenen herkesi yarışmaya davet ediyor. Lay’s Facebook sayfasında paylaşılacak tarifler, Burcu Esmersoy ve Refika Birgül’ün oluşturduğu jüri tarafından değerlendirilecek. Dereceye giren en lezzetli 5 tarifin sahibi İstanbul’da gerçekleşecek büyük finalde yarışmaya hak kazanacak.

Lay’s Fırından, lezzetinden ödün vermeden sadece fırınlanarak hazırlanması ve %50 daha az yağlı olmasıyla favorilerimden! Şimdi de benim gibi yemek yapmayı sevenler için harika bir haberim var!


Tüm Türkiye’den birbirinden lezzetli tariflerin yarışacağı “Lay’s Fırından Lezzetler Yarışması’’ 16 Şubat  - 20 Mart tarihleri arasında Lay’s Facebook sayfası üzerinden gerçekleşiyor. Ekranların güzel ve formda sunucusu Burcu Esmersoy ve Türk mutfağına yenilikçi bir bakış açısı getiren Refika Birgül’ün jüri koltuğunda oturduğu yarışmada, fırından lezzetler kıyasıya yarışacak.

Yarışmaya, Lay’s Facebook sayfasına yemek tarifinizi ve tarifin fotoğrafını yükleyerek katılabilirsiniz. Kampanyanın her aşamasında katılımcıların gönderdikleri içerikler; yaratıcılık, özgünlük, uygun pişirme süresi kriterleri göz önünde bulundurularak jüri tarafından değerlendirilecek. Jürinin seçeceği 5 tarifin sahibi İstanbul’da gerçekleşecek büyük finalde yarışmaya hak kazanacak.

Finalde tariflerini hazırlayarak jürinin beğenisine sunacak olan yarışmacılardan kazanan “Fırın Lezzeti” ustası ise beyaz eşya setinin sahibi olacak ve tarifini Lay’s paketleri üzerinden tüm Türkiye ile paylaşma şansı yakalayacak.

Tarifinize güveniyorsanız sizi böyle alalım.

Bir boomads advertorial içeriğidir.
Related Posts with Thumbnails