Mini Mini Minicik :)


Hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyorum miniğin
Zevk alıyorum yaparken, sağlık olsun yeter ki
Bitmiş halini de paylaşmak nasip olur umarım sizlerle..
Birçok model içinden seçtiğim sevimli bir bebek şekeri modeli bu.

Bundan sonra sırada Hamza'nın doğum günü şekeri var.
Araba temalı :)
Rabb'im nasip etsin tamamlamayı...

Sevgiyle..

SAF...Neredeysen Çık Gel...



Saf..
Hani şimdiki gibi salak manasında değil,
Birşeyden anlamayan demek hiç değil.
Saf,
Temiz kalabilmiş olan;
Kötülüğü olmayan, yanlış yapmayan
Yanlışı olsa da hemen tamir yoluna bakan güzel insan SAF...
Neredeysen çık gel...


Adım Adım Pouch Sling Dikimi



Pratik anne'den çokça övgüsünü duyduğum pouch slingi dikmeye karar verdim ve hemen kumaş seçimine giriştim. yumuşak, pamuklu bir kumaş tercihimdi. Her ne kadar kış bebeği olacak olsa da, ben slingi ağırlıklı olarak evde kullanacağım için yazlık bir kumaş tercih ettim. Sling iki taraflı kullanılabiliyor, Bir tarafı kareli kumaş, diğer tarafı düz toprak rengi kumaş ile yaptım.


Dikeli bir hafta kadar oldu ama ben ancak bir konu mankeni bulabildiğimden, sizlerle ancak paylaşabiliyorum. Yalnız mankeni de çok büyük seçmişim, nereden baksanız 1 yaşında bebek kadar vardı:)) Şimdi hemen dikim aşamalarını anlatmaya başlıyorum:


  1. İlk yapmanız gereken şekilde görülen a ölçünüzü almak. Bir omuzunuzdan, diğer taraftaki kalça kemiğinize kadar kaç cm olduğunu ölçün ve kaydedin.
  2. a ölçüsünü 2 ile çarpın. Bu bize b ölçüsünü versin.
  3. b ölçüsüne 5 cm dikiş payı ekleyin. Bu bize c ölçüsünü versin.
  4. c ölçüsüne 10 cm bebek bayını ekleyin. Bu da bize d ölçüsünü, yani alacağımız kumaşın uzunluğunu verecek.
  5. d/2 kesim için kullanılacak kumaş ölçüsüdür. ve kumaşınızın eni de 52 cm olacak


Ben bu iki kumaşı seçtim. Çift taraflı kullanılabilsin diye iki farklı kumaş tercih ettim.


Yukarıda hesapladığımız ölçüye göre kesilen kumaş ( 1 )
Kumaşı boyuna ikiye katlayın ( 2 )
Katlanmış kumaşı bir de enine katlayın ) 3 )


Kumaştan içeriye 7,5 cm ölçüp işaretleyin. Buradan kumaşın tepe noktasına kadar bir çan eğrisi oluşturacak şekilde işaret koyun. Bu işaretli yerden kesin.


Kestiğiniz kumaşı açtığınızda böyle bir görüntü oluşacak. 


Kumaşın dün yüzlerini üst üste getirip 1 cm içerden iğneleyin. 



İğneli kenarları dikerek birleştirin. Kumaşın yaklaşık 0,5 cm içerisinden dikmeniz yeterli olacaktır.
 

 Diktiğiniz kısmın tersini çevirip yine 1 cm içerden olacak şekilde kumaşınızı iğneleyin. Bu kısma bebek oturacağı için fransız dikişi ile dikmemiz gerekiyor. İğnelediğiniz yerden, kumaştan 0,5 cm içerden tekrar dikin.


Son olarak dikilmiş ucu, bir yana yatırarak tam kumaşın ucundan bir daha dikin.


Sonuç görüntüsü bu şekilde olacaktır. Aynı parçadan, ikinci  bir kumaşla daha dikip, bu iki parçayı kenarlarından birbirine birleştirdiğinizde sling işleminiz bitecektir.

Sonrasında fotoğraftaki gibi uçları birleştirip, omzunuza asmanı kalıyor.

İyi günlerde kullanın:)

Nurturia Dedikleri :)


Nurturia'nın kurucusu ve Kitubi isimli bloğun yazarı sevgili Damla, bir mim başlattı. Beni de Gamze sobelemiş. E o halde haydi cevap vermeye geçelim :)

Nurturia'da;

  • Farklı yaşamlardan, farklı yerlerden ve farklı düşüncelerden birçok anne ile birlikte olmayı ÇOK SEVİYORUM.
  • E71'imle, her türlü internet işimi halledebilmeme rağmen, nurturiaya güncelleme giremememi HİÇ SEVMİYORUM.
  • OLMASAYDI, birçok tatlı anneyi ve şirin bebeklerini tanıyamayacak, onların tecrübelerinden yararlanamayacaktım.
  •  Anı defterine kayıt tutma özelliği VAR.
  • Sevdiğim birçok arkadaşım artık YOK. Ama yine de onlarla görüşebiliyoruz. Bloglar sağolsun :)
  • KEŞKE, demeyi sevmediğimden, bu şıkkı atlayarak nurturia mimine son veriyorum. 
Sevgiyle kalın:)

 

Bir Fotoğraf Karesi :)


Kullanmadığım bir çantam vardı.
Ya da şöyle söyleyeyim, kısa süreli sokak gezintilerine giderken yanıma aldığım bir çanta
Sadece Hamza'nın oyuncakları, suyu, ıslak mendili gibi şeyler koyduğum ve hafif olduğundan tercih ettiğim bir çanta


Bir gün çok güzel bir resim gördüm nette gezerken
Anna, baba, abi, kardeş :)
Tamam işte buldum dedim...



Aynı resmin birçok versiyonu vardı. 1/2/3 çocuklu olanları gibi
Ama nasıl şirinler anlatamam:)
Birebir aynısını yapmaya çalıştım.
Ve sonuçtan memnun kaldım...


En çok da elleri kolları iğne ve iplikle yaparken keyif aldım.
Ve tabi ayrıntılar her zaman önemlidir, süslemeler için de pul boncuk benzeri şeyler kullandım.


İşte gezinti çantamızın öncesi ve sonrası:)

Sevgiyle...

Remember Me ve Truman Show Hakkında



BENİ UNUTMA

Alacakaranlık'taki başrol oyuncusu Robert Pattinson'un bir başka filmi. Film genel olarak hoşuma gitti. Güzel işlenmiş bir konusu var, oyuncular da güzel yorumlamışlar. Kısacası filmi bğendim. Ancak filmin sonu bana çok anlamsız ve gereksiz bir zamanda yapılmış bir propaganda gibi geldi. Filmin sonunda - hiç alakası olmayan bir şekilde - 11 Eylül günü ikiz kulelerde başrol oyuncusu ölüyor. Film boyunca işlenmemiş bir konu ile de film bitebiliyormuş yani :)) Üstelik de herşey yoluna girmişken, herşey tersine dönüyor. Hani bizim eski Türk filmlerindeki dramatik sahneler geldi o anda aklıma.



TRUMAN SHOW

Jım Carrey filmlerini seviyorum. Gülmeyi de seviyorum :) Farklı bir film olmuş bu. Güzel mi? Evet, izlemeye değer. Bir adam, doğduğundan itibaren yalan bir dünyanın içinde yaşar mı? Evi, işi, karısı.. Neyi varsa hepsi yalan.

Nasıl olduğunu merak ettiyseniz, izleyin diyorum:)


Güllerin İçinden :))


Bir anda karar verdim, bir anda başladım.
Keçe ve polardan, zebra desenli koltuklarımın üzerine böyle yuvarlak kırlentler yapmaya.
Ortalarının tomurcuklarını da yaparsam tamamdır
Ama çok vakit alıyor :)


 Bitince de paylaşacaım sizlerle nasipse:)

Sevgiyle...

Bir Küçücük Tavşancık Varmış :)


Bir küçücük tavşancık varmış
Kesilmiş, biçilmiş, dolapta beklermiş


Kış uykusundan uyanan anne, eline almış tavşancığı
Hemen geçmiş makinesinin başına


Söylenmiş anne kendi kendine sonra
İşte bu kadar, neden beklettin aylardır diye.
En yakın zamanda kıyafeti de olacak tavşancığın
Pantolon ve gömlek ile bakalım nasıl olacak :)

Bu da Harun'un dünyaya gelmeden önceki ilk oyuncağı olsun annesinden :)


Neşeli Minderler


Fotoğraflamayı unuttuklarımdan bu minderler.
Piknikler için yapmıştım, Çok işimize yaradılar.
Piknik harici bakonda da iş gördüler. 
Aslında bunlardan rengarenk yapmak lazım.
Polardan, düğmeleri keçeden ve içi elyaf dolgulu.

Bu iki rengin uyumunu da ayrıca çok sevdiğimi söylemeliyim:)

Sevgiyle...

"Vakit Kaybı" Filmler

Hep beğendiklerimi paylaşmamalıyım öyle değil mi:) Aşağıdaki filmleri malesef zaman baybı olarak gördüm.  Özellikle "Adını sen koy" a tahammül bile edemedim:) Buyrun filmler hakkındaki yorumlarım:

 ADINI SEN KOY


Film Eskişehir'de geçiyor. Yönetmen Tuna Kiremitçi:) Ben de ilk okuduğumda inanamadım ama hakkaten yönetmen Tuna Kiremitçi. Oyunculuk, senaryo, çekim kalitesi vs vs... Hepsinden sınıfta kalır desem yeridir. Tam bir vakit kaybı. Zaten sonuna kadar sabredemedim bile. Tuna Kiremitçi'y ise diyebileceğim tek şey var:
Dostum sen sadece şemsiye yap, sadece şemsiye yap, her zaman şemsiye yap...

 KASIM'DA AŞK BAŞKADIR


Adını çokça duyduğum, güzel olduğuna neredeyse emin olduğum bir filmdi. Güzeldi de. Ama sanki birşeyler boş gibiydi. yani herşey çok hızlı ilerledi, olmayacak olaylar oldu bir anda. Kariyer sahibi bir adamın bir anda çılgınca bir teklif karşısında herşeyi arkaya itmesi gibi. Yani çizgifilmlerdeki gibi olasılık dışı haller var bu filmde. O nedenle çok etkilemedi beni bu film. Üstelik sonu, tam bir fiyasko olarak bitti.

Malesef, sevemedim...


Blueberry ile Tencere Keki

                        

Evde kek sevenler çok olunca pratik tarifler çok işe yarıyor. En pratik kek tarifi de bence tencere keki. Hem yumuşacık, hem de şipşak hazır oluyor. Türkçe adını bilemediğim için blueberry diyeceğim. Oğlum yesin diye blueberry almıştım ama bizim minik pek rağbet etmedi:) Ben de bir süre ortadan kaldırdıktan sonra kekin içinde bunları yedirebileceğimi düşündüm. Hakkaten de plan işe yaradı:) O kek yediği için, ben de ona blueberry yedirdiğim için mutlu olduk :) Şimdi hemen tarife geçiyorum:

Malzemeler:

(4 su bardağı kek için)

1 yumurta


yarım bardak şeker

yarım bardaktan biraz az sıvıyağ

Yarım bardak süt

Yarım paket vanilya

Yarım paket kabartma tozu

Yarım bardak blueberry

Aldığı kadar un

Yapılışı:


Şeker ve yumurtayı çatalla 1 dakika kadar çırpın.

Diğer tüm malzemeleri ( un, kabartma tozu, vanilya ve blueberry hariç ) ekleyip karıştırın.

En son unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve blueberry ekleyip karıştırın.

su bardaklarının içini yağlayıp dibine kek kağıdı koyup kek hamurunu dökün.

Derince bir tencereye bardakları koyup, bardakların yarısına kadar su koyun.

Tencerenin kapağına bir havlu koyup kapağını örtün. Ocağı açın.

Kaynama sesi gelince ocağı kısın, 25 dk pişmeye bırakın.

Piştikten sonra ocağın altını kapatıp 10-15 dk demlenmesi için kapağı açmayın.

Afiyetle...


Ekleme: Blueberry'nin Türkçe adının yaban mersini olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım :)

Tahinli Pide ve Arkadaş Reçeli


Ramazan boyunca davet ettiğim tüm misafirlerime ikram ettiğim tatlı işte bu. Aslına bakarsanız yapılış aşamalarını fotoğrafladım ama tatlının son halini fotoğraflamak için en son partiden kalan en son dilimi beklemem gerekti :) Malum davetler, koşturmacalar derken fotoğraf çekmeye zaman bile bulamamıştım. Neyse ki son dilimi kurtarmışım :) Çok iyi bir sonuç fotoğrafı olmasa da, elimde kalan bu idi yapacak birşey yok :)
Tahinli pide, Konya'da Ramazan'larda bolca tüketilen hem leziz hem de tok tutan bir tatdır. Asıl tahinli pideyi yemek için ya Kadınhanı'na gitmelisiniz veya oraya özgü yapılanlardan yemelisiniz. Yoksa marketlerden alınan en iyi pide bile inanın gerçek tahinli pidenin tadını vermez. Ramazan davetlerimde hangi tatlıyı yapsam diye düşünürken, eşim tahinli pideyi önerdi. Ancak evime gelen misafirime hazır birşeyler yedirmeyi içime sindiremediğimden, tahinli pideyi kendim yapmaya karar verdim. Hemen tariflerine güvendiğim Annemmutfakta'ya baktım. İlk başta biraz gözüm korkmuştu itiraf ediyorum ama korktuğum gibi değilmiş:) Hakikaten yapımı kolay, lezzeti harika bir pide oldu. Fazlaca yaptığımdan bir kısmını da derin dondurucuya attım. 

Hamur Malzemeleri:

5 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
2 su bardağı ılık süt
1/2 paket kuru maya
1 su bardağı karışık tereyağ ve zeytinyağı

İç Malzemeleri:
1 su bardağı ceviz
1 su bardağı tahin
Yarım su bardağı su - tahini seyreltmek için
4 yemek kaşığı toz şeker
2 yemek kaşığı tereyağı

Not: Ben çifte kavrulmuş Akören tahini kullandım. Çifte kavrulmuş olduğu için şekeri fazla koydum. Siz tahininize göre şeker ve su oranını kendiniz ayarlarsınız. Ayrıca dilediğiniz gibi ceviz oranını da değiştirebilirsiniz.
Yapılışı: 

  • Öncelikle hamuru güzelce yoğurun. Mayalı hamur nasıl hazırlanır derseniz buraya bakabilirsiniz. 
  • Hamur mayalanınca ceviz büyüklüğünde bezeler yapın ve oklava yardımıyla ince olacak şekilde açın.
  • Açtığınız hamur üzerine 1-2 kaşık eritilmiş tereyağı gezdirin.
  • İç malzemesi olarak hazırladığınız tahinli karışımdan hamur üzerine kaşıkla gezdirin ve daha sonra hamurun kenarlarını içe doğru katlayıp açmak suretiyle tahini her bölgeye yedirin.
  • Üzerine dilediğiniz kadar ceviz serpin.
  • İkinci bir hamur daha açın ve ilk hazırladığınız tahinli hamurun üzerine bu hamuru kapatın. 
  • Üzerine yine tereyağ ve tahinli içten aynı şekilde ekleyin.ve rul şeklinde sarın. Aynen gül böreği ya da kıvrım börek yapar gibi kızırın. 
  • Yağlanmış tepsiye hazırladığınız hamuru koyun ve avuç içinizle üzerine yavaş yavaş bastırıp yassılaştırın ve üzerine yumurta sarısı sürün.. 
  • 200 dereceye ısıtılmış fırında altı ve üstü kızarana kadar pişirin. Ben yaklaşık 15 dk pişirdim. Fırınınıza göre siz de ayarlarsınız.
  • Pideler fırından çıkınca soğumaya bırakın. Soğuyan pideleri soğuk şerbette bir süre bekletin ve servis yapın.


1. Açılmış hamur
2. Açılmış hamur + tereyağ
3. Hamur + tereyağ + tahinli iç malzemesi
4. Tüm bunların üzerine ceviz serpilmesi

 

 1. Yukarıda hazırlanmış olan hamurun üzerine, açılmış bir diğer hamurun kapatılması
2. Bu 2 kat hamurun üzerine tahinli iç malzemenin eklenmiş hali


Pişirilmek üzere tepsiye yerleştirilmiş pideler

Afiyet olsun diyorum.


Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Sevgili arkadaşım Gamze, o kadar ince bir insan ki, yaptığı o enfes reçelden bana da gönderdi. O kadar güzeldi ki kavanozun dibi görünmek üzere :) Hem bakar mısınız, kavanoz ne kadar şirin görünüyor. Ellerine sağlık arkadaşım...

Twilight Furyası :)


3 yıldır bir twilight furyasıdır aldı başını gidiyor. Kitapları yok satıyor, filmler ilgiyle bekleniyor. Ancak benim için hiç de önemi yoktu, ta ki filmleri izleyene kadar :)

Şimdiye kadar hep önyargılı davrandım bu filmlere karşı. Malum vampir filmi, ne işim olur benim:) Korku filmlerinden bir süredir - sevmeme rağmen - uzak durmaya çalışıyorum. Etkisinden kurtulmam zaman alıyor:) Twilight de tv'de kaç kez yayınlansa da hemen o kanalı değiştirdim, kaçtı madeta. En son bayramdan sonraki cumartesi - pazar tv'de yayınlanacağını duydum ve bu kez tüm cesaretimi toplayıp ekranın karşısına geçtim. Her kapının arkasından sivri dişli bir vampir çıkacakmış, her sahne bir kan gölüne çevrilecekmiş gibi bekledim. Ama olmadı. Bu film, bir vampir filmi değilmiş:) Tamamen duygusal bir film. Aksiyon, macera ve bilim-kurgu karışımı bir film. Twilight ve New moon'u tv'de izledikten sonra, Eclipse'yi de internetten izleyip seriyi tamamladım. Üç filmi de beğendim, Ve hatta şimdi 4. filmi - Breaking Down - bekler oldum. 

Neymiş, önyargılı olmamak gerekirmiş:)

İyi seyirler...