Ben bloggerların yüz karası - Adayıyım :D

Bloggerların yüz karası olma yönünde emin ve hızlı adımlarla ilerliyorum şu sıralar:) Şaka değil, tamamen gerçek..

Harun için güvenli oturma yastığı yapmıştım, üstelik yaptığımda hamileydim. HArun doğdu, hatta 11 aylık oldu. Ben hala fotoğraf çekip paylaşacağım :D

1 hafta önce bir Şila yaptım polardan, hala fotoğrafını çekemedim. Ama Şila'yı da yastık gibi feda etmeyeceğim :) Aslına bakarsanız, haftasonu yapacağımız diş buğdayımızın hummalı çalışmalarını yürütmekten makineyi elime dahi alamıyorum. Yoksa nedir ki...

Hayırlısı ne diyelim.
Fotoğrafımız yoksa, film önerileriyle devame delim o halde. Sessiz sedasız beklemesin bloğumuz, azıcık hareket gelsin :D

Bugün size izleyerek vakit kaybettiğim filmlerden bahsedeceğim.

The Bridges of Madison County

Arkadaşlardan çok övgüsünü duyup duygusal bir film seyretmek için heveslenmişken - ki malum balık burcuyum, pek severim duygusal şeyleri :) - malesef ki bu film beni tam manasıyla eli boş bıraktı. Konu var, oyunculuk zaten su götürmez bir gerçek ki harika, ama duygu yok.. Hayır, duygu yook, ben yakalayamadım o hali. O bahsedilen büyük aşka inanamadım. İnanmadığım, hissetmediğim şey de etkilemiyor işte beni. Vaktimin kaaybolduğuna yanarım, o kadar...

Zoraki Koca


Biliyorsunuz bir sıra Kore filmlerine taktım kafayı. Daha tavsiyede bulunacağım birçok Kore filmi var ama bunun işte tavsiye etmiyorum kesinlikle. Yani, yine film içinde herşey yalan ve herşey zoraki sanki. Evlilik, aşk, hepsi bir yalan dolan üstüne kurulu gibi. Seviyorum diyenelr sevmiyor gibi vs vs... Nasıl anlatsam, ya da nasıl anlatmasam ...

Şöle söyleyim kısaca, vakit kaybetmeye deymez...

1 yorum:

  1. :)ilahi başlıktan korkmuştum.
    normal çocuk sayısı artınca inşaallah diş bulgurunuz da çok güzel geçer. harunun incisi hayırlı olsun:)

    YanıtlaSil