Derin mevzular bunlar.
Uzun uzun konuşulacak, her taraftan farklı kişiler ve kişilikler tarafından bakılarak tane tane incelenecek mevzular.
Ben de kendi açımdan, benim tarafımdan baktığımda neler görüyorum, onları aktarayım istedim.
Aslına bakarsanız, biraz da bu konunun içine itildim:) Tetiklendim yani.
Sene 1997...
Üniversite sınavına girmişim, ağustos ayı, sonuçları bekliyoruz ha bugün ha yarın...
O gün hazırlanmışım, babanneme refakat edeceğim, dostlarıyla oturup hasbihal edeceklermiş.
Birinin torunu var yaşıtım, ben de gidip onunla görüşeceğim işte.
Evden çıkmak üzereyiz, telefon çalıyor, Süheyla kardeş telefonda.
Sonuçlar açılanmış, gazete elindeymiş.
Hemen numaramı veriyorum, bakıyor ve müjdeyi veriyor.
Elektrik-Elektronik Mühendisliği.
Koca bir "ohhh" çekiyorum, zira tam da istediğim tercihimi kazanmışım.
Artık gidebiliriz deyip çıkıyoruz babaannemin dostları ile görüşmeye :)
Orada mevzu açılıyor, bir teyze ile konuşmamız hala aklımda:)
T - Sonuçlar belli olmuş baktınız mı?
B - Evet
T - Neresi oldu, istediğin yer mi?
B - Evet, Elektrik- Elektronik Mühendisliği
T - Vah kuzum, açıkta kalmamak için mi yazmıştın. Erkek mesleği ama napcan, olsun bakalım.
B - ? ! ? !
Babannem olaya müdahale ediyor, açıkta kalmamak için yazmadığımdan, erkek mesleği olmadığından, istediğim yer olduğundan vs vs.
Ben ise sadece şaşırıp kalıyorum.
Yok şimdi gülüyorum olaya ama o anda başımdan aşağı dökülen kaynar suların kaç kazana sığabileceğini bile kestiremiyorum:))
Ne demek erkek mesleği???
Aradan bir sene geçiyor. Yaz tatilinin 1 ayını okulda staj yaparak geçireceğiz.
Staj için alınması gereken havya, çekiç, lehim teli, pasta vs vs listeye bakıyoruz Derya ile.
Derya sınıftaki diğer kız arkadaşım.
Sınıf mevcudu 60.
2 kız 58 erkek !!!
O teyze gibi düşünenler çoğunlukta olacak ki, sınıfta kıyasıya bir azınlık durumu yaşıyoruz.
Yine de memnunuz hayatımızdan, o da seviyor mesleği, ben de...
Herneyse, biz staj malzemelerini koridordaki panodan yazarken, yanımıza bir teyze yanaşıyor.
Yok içeri nasıl girip gelmiş anlamış değilim ama yaz günü olmasından kaynaklı sanırım, hani öğrenciler felan olmayınca, sanırım pek önemsememişler.
Gelmiş işte...
Son sınıflardan birinin annesidir diyoruz. Onlar da mezuniyet işlemlerini yaptırıyorlar çünkü.
Yanımıza geliyor, soru sorar gibi bakıyor bize. Biz de kimi aradığını soruyoruz.
Bir kız arıyormuş:)
-Son sınıfta olacak
-Elektrik - Elektronik mühendisi olacak
-Güzel de olacak tabi
- Bir de nişanlı felan olmayacak
Nasıl yani???
Anlamıyoruz bir an, kimi arıyorsun diyoruz tekrar, başlıyor anlatmaya:
- Oğlum inşaat mühendisliğinden mezun oluyor da, bir büro açacak. O büroda Elektrik mühendislerinin de imzası gerekirmiş. Ona kız bakarım. Var mı bildiğiniz evlenecek kız???
Şok şok şok oluyoruz!!
Biz bilmiyoruz deyip başımızdan savıyoruz.
Yok bu olaya yorum bile yapmak istemiyorum artık siz kendi yorumunuzu kendiniz yaparsınız. Hala aklıma geldikçe beynim uğulduyor!!!
Seneler geçiyor, okuldan mezun oluyorum.
2003 senesinde şimdiki çalıştığım işe giriyorum.
2004 senesinden bu yana da teknik servis birimindeyim.
Tüm yurda yayılmış çok sayıda ürünümüz var ve teknik bakımlarıyla ilgileniyorum.
Bakış açısı hep aynı, karşımdaki kişi değişse de haftada bir kez karşılaştığım diyalog şu:
- Alo
- Buyrun ben Hilal
- Ben teknik servisi aramıştım, yanlış aktardılar galiba
- Doğru yerdesiniz, Hilal ben- teknik servis sorumlusu!!!
Konuşma genellikle burdan sonra normal seyrine geçse de bazen teknik bir elemana beni aktarın diyenler bile çıkıyor. İşte size teknik eleman diyesim geliyor.. Sıkıyorum kendimi... Neyse ki yılların verdiği bir durum olacak ki, birçok kişi teknik elemanın bayan! olmasına alıştı. Ama henüz yeni kontak kurduğumuz kişilerle dediğim gibi haftada bir bu konuşmayı tekrarlıyoruz:)
Alışacaklar...
97 senesinde üniersiteyi henüz kazanmışken o yaşlı teyzenin "erkek mesleği" dediği durum, 2011 senesinde hala ve ısrarla karşıma çıkıyor.
Bu önyargıyı nasıl kırarız inanın bilemiyorum. Tek bildiğim, çalışma hayatında kadın hala yerli yerinde oturmuyor. Aslında hakkınca bulunduğu mevkiyi dolduruyor, titizce işini de yapıyor ama hala kafalardaki önyargıları parçalayamadı. Sanırım daha uzun yıllar bu böyle sürecek gibi.
* Dipnot1:
1. sınıf sonunda yapılan 1 aylık okul staj döneminde tesviye stajı hariç ( ki bilenler güce dayalı bir iş olduğunu çok iyi bilirler) tesisat, lehimleme, bilgisayar, baskı devre yapma gibi tüm alanlarda Derya ve ben - yani sınıftaki iki kız - istenen ödevleri en başarılı ve en hızlı yapanlardandık. Bu da erkek! mesleği diyenlere kapak olur sanırım :)
* Dipnot2:
Bölümdeki kız öğrenci sayısında ciddi artışlar olmuş. Artık 10-15 kişiyi bulduğu oluyormuş. İşte bu sevindirici :)