Yufka Mantısı


Ramazana çok az kalmışken, arşivimde bekleyen yemek stoklarını eritmek istiyorum. Malum davetler vs derken yeni fotoğraflar gelecek nasipse ve ben ne zaman elimde fazla fotoğraf birikse yarısını eklemeyi unutuyorum hep :)) Havalar nasıl sıcak, nasıl yakıcı, Rabb'im Ramazan'da hepimizin, özellikle de güneş altında çalışmak zorunda olanların yardımcısı olsun. Bu arada dün Konya'da bir deprem olmuş, o esnada arabada seyir halindeydik. Dolayısıyla hissetmedik ama 2 sene evvel yine bir Ramazan'da her gün birkaç kez sallanır olmuştuk. O günler geldi aklıma arkadaşlardan depremi duyunca.

Mantının en kolay hali nedir derseniz, ya makarna mantısı derim veya da yufka mantısı. Her zaman tercihim yufka mantısından yanadır ama onu belirteyim. Tabi hakiki mantının yanında lafı olmaz ama bu da öyle farklı bir lezzet ki, bir tabak asla yetmiyor:)

Gelelim nasıl yapıldığına. Hazırlaması çok kolay. Ben özellikle dondurucuda sürekli hazır yaptığım köftelerden bekletirim ki ounla çok daha hızlı bir şekilde hazırlayabiliyorsunuz bu yemeği. Aslında mantı içi de hazılanabilir ama bence yufka mantısına köfte çok çok lezzet veriyor. Köfte ile yapmanızı tavsiye ederim. Bu arada daha önce bir yufka mantısı yapmıştım, ancak bu şekilde yaptığım daha çok hoşuma gitti. Salçayı mantıların üzerine dökünce çok daha güzel oluyor aklınızda olsun.

Malzemeler:

2 adet yufka
Hazırladığınız köfte karışımı 
yarım çay bardağı sıvıyağ
2 kaşık domates salçası
Dilediğiniz akdar yoğurt

Köfteyi nasıl hazırlıyorum:

yarım kilo kıyma
4-5 dilim bayat ekmek
1 yumurta
2 diş sarımsak 
1 adet ortaboy soğan - rendelenmiş
köftelik baharat ( veya kekik, kimyon, tuz, karabiber ) 

Malzemeleri güzelce yoğurmak gerekiyor. Gerekirse ekmeklerden dolayı çok katı olmuşsa çok çok az su ekleyebilirsiniz. Köfteyi güzel yapan şey bol yoğurmaktır. En son bir kaç kez köfte karışımını alıp kabınıza sertçe vurmalısınız.



Yufkayı ortadan ikiye bölün. Bir parçanın üstüne sıvıyağ sürün. 


Sıvıyağ sürülmüş yufkaya fotoğraftaki gibi köfteyi uzun ince olacak şekilde koyun.


Sıkı bir şekilde rulo yapın. Rulo yapmaya köfteli taraftan başlayın.


Rulo yaptığınız yufkayı 1'er cm uzunlukta kesin.


Bu yufkaları pişirme kabınıza açık kısımları üste bakacak şekilde yerleştirin ve 200 derecede üstleri kızaracak şekilde pişirin. 


Pişen yufka mantılarını bir tabağa alın. 2 kaşık salçayı 1,5 bardak su ile seyreltin ve ocakta bir taşım kaynatın. Bu sıcaklığı ile salçayı mantıların üzerine gezdirin.Kenarına bir yoğurt ve üzerine kıyılmış maydonoz ile servis yapın. Afiyet olsun.

Anılarımızda Kalanlar


Anılarımızdır bizi biz yapan, diri kılan
Kimi zaman dimağımızdadır onlar, kimi zaman eskimiş bir kitap arasında
Kimi unutmak istemediklerimizi de işte böyle kutulara koyar, saklarız yıllarca...


İlk çorap, ilk biberon, ilk emzitir belki sakladığımız.
Zaman zaman açar bakarız, dimağımızda canlanır o eski günler
Gülümsetirler bizi...
Bazen inanamayız, zamanın nasıl da su gibi akıp geçtiğine...

Anılarımız hep taze kalır, unutmayız böylece.

Buradaki eski kutulardan iki tanesini, boyayıp süsleyip değiştirdim biraz.
Artık birisi abiye, diğeri kardeşine ait olacak nasipse...
İlklerini saklama kıymetini taşıyacaklar....


Sağlıcakla...

Bab'Aziz, Kurtlar Vadisi Filistin ve Serendipity

Güzel bir hafta olması dileklerimle, 3 yeni film tanıtımıyla haftaya ve sizlere kocaman bir merhaba. Kaçırdığım, izlemek istediğim filmler öylesine birikmiş ki, geriye dönüp hepsini tek tek izlemeye çalışıyorum şu sıralar. Henüz liste kabarık, izlediklerimin üstünü çiziyorum ama çizilmeyenler hala çok fazla:) Bu arada, listeme arkadaş tavsiyesi filmler de girince liste iyice kabarıyor. Bab'Aziz de işte öyle bir film, Sirar çok beğendiğini yazınca hemen izlemeliyim dedim ben de. Haydi geçelim filmlere:


Bab'Aziz - Ruhunu Tefekkür Eden Prens


Bab'Aziz, çok farklı bir film. İlk bakışta bir yol hikayesi gibi aslında. Kör bir derviş ve şirin torununun, çölde geçen yolculukları ve karşılaştıkları insanların farklı hikayeleri. Ama aslında bir yol hikayesinden çok daha fazlası var bu filmde. Öncelikle müziklerle film harika bir boyuta taşınmış. Kör dervişin ağzından dökülenler ise not alınmaya değer:

‘ruhunla süpür sevgilinin kapısının önünü.. ancak o aman onun aşkı olursun..’ 

‘bu dünyadaki insanlar mum ateşi önündeki üç kelebek gibidir.. ilki ateşe yaklaşmış ve demiş ki : ben aşkı biliyorum.. ikincisi ateşe yavaşça kanadıyla dokunmuş ve demiş ki : aşkın ateşinin nasıl yaktığını bilirim.. üçüncüsü kendini ateşin ortasına atarak yanarak kül olmuş.. gerçek aşkı işte sadece o kelebek bilir..’ 

‘ölüm nasıl olur da başlangıcı olmayan bir şeyin sonu olur..’ 

inancı olanlar asla kaybolmazlar, barış içinde olan kişi asla yolunu kaybetmez..’

‘ölümden kesinlikle çok korkarız.. anne karnında karanlıktaki bebeğe denseydi ki : dışarıda aydınlık bir dünya var , yüksek dağlarla dolu , büyük denizleri olan , dalgalanan düzlükleri olan , çiçekleri açmış güzel bahçeleri olan , dereleri olan , yıldızlarla dolu bir gökyüzü ve alevli güneşi olan ve sen bu mucizelerle yüzleşmek yerine karanlıkla çevrilmiş oturuyorsun.. doğmamış çocuk bu mucizeler hakkında hiçbir şey bilmediği için hiçbirine inanmayacaktır tıpkı bizim ölümü beklediğimiz gibi.. işte bu yüzden ölümden korkarız..’    


Kurtlar vadisi Filistin: 




Sinemaya gitmeyi çok istediğim bir filmdi ama kısmet olmadı. Kesinlikle filmi çok beğendiğimi söylemeliyim. Özellikle İsrail askerlerinni evleri bastıkları sahneler ve filistinli o minik çocukların korku dolu gözleri beni çok etkiledi. Sanki olayların içinde gibi hissettim kendimi. Bir de İsrail askerlerinin evi yıkma sahnesi vardı ki, içler acısı.. Neyse, izleyin diyorum.


Serendipity:


Boş zamanlarınıza hani çerez niyetine izleyebileceğiniz keyifli bir film. Kısmetse olur denir ya, işte kısmetin önüne geçilemeyeceğini anlatan bir film. 

Sevgiyle kalın...


Domatesli Biberli Tavuk / Soğanlı Sarımsaklı Tavuk


Fırında tavuğu sevmeyen yoktur sanırım. Bu kez iki farkılı fırın torbasında, iki farklı tarif denemeye karar verdim. Her ikisi de - ki özellikle domatesli olan - hoşuma gitti. Ayrıntılı tarif vermeyeceğim. Kısaca şöyle anlatayım:

Soğanlı-Sarımsaklı Tavuk:

  • Bu veya bu tarifteki gibi tavuğu hazırlayın. 
  • Ben bu kez patatesleri arı bir fırın poşetinde pişirdim. Tavuklar sulu olacağı için lezzetler karışsın istemedim.
  • Soğan - varsa arpacak - ve sarımsak dilediğiniz kadar ekleyin. 
  • Fırın poşetine koyup pişirin.
  • Afiyet olsun


Domatesli Biberli Tavuk:

  • Bu veya bu tarifteki gibi tavuğu hazırlayın.
  • İçine dörde bölünmüş çeri domatesleri ve iri doğranmış biberleri ekleyin.
  • Fırın poşetine koyup pişirin.
  • Afiyet olsun...

The notebook, p.s. I love you ve Ya Sonra


Birbirini çok seven bir çift gün gelir ayrılmak zorunda kalırlar. Onları ayıran ölümdür. Kadın ayakta kalmaya çabalasa da bu onun için çok zordur ve tam herşey bitti diyecekken bir paket alır. Gözlerine inanamaz çünkü paketi gönderen ölen eşidir. Paketten sonra mektuplar gelmeye başlar ve her mektup kadını biraz daha hayata bağlar ve hayattaki yönünü çizmesine yardımcı olur. Son mektubu aldıktan sonra ise artık hayata bağlanmış, kendine bir hayat çizmiştir. Hep ölen eşinin yardımıyla...

Ben bu filmi çok sevdim. İrlanda'yı görmeyi çook istiyordum, bu filmden sonra iyiden iyiye ister oldum. Güzel bir sevgi, güzel bir film. Tavsiyemdir...


Konu itibariyle çarpıcı bir film. Ve hatta konu itibariyle harika bir film diyebilirim. Birbirini seven ve birbirinden ne olursa olsun vazgeçmeyen iki gencin hikayesi yaşlı bir adamın günlüğünden dile getiriliyor. O adam kim mi? Bunu söylersem sanırım filmin tüm sırrı çözülmüş olur :)

Evet, konu itibariyle izlenilesi bir film ancak böylesine kuvvetli bir sevginin beyaz perdeye aktarımı böylesine yavan ve üstünkörü olmamalıydı bence...

Yine de güzeldi...


Bu aralar türk filmlerini de izler oldum malum bahsetmiştim:)
Öncelikle şunu söylemeliyim bu filmi kesinlikle öneriyorum, bir kere harika bir konusu var. Filmde tek sevmediğim şey başrolde Deniz Çakır'ın oynamasıydı. Bence o rolü hiç becerememiş ki zaten Ferhunde rolünün hemen ardından iyi bir karakteri canlandırması da hiç inandırıcı olmamış. Ancak bunu göz ardı edersek, konu itibariyle film hakkaten çok çok güzeldi. Ben beğendim.

Sevgiyle...

Tavada Saç Böreği Yapımı



Evde saç böreği yapmanın en pratik yolu, hemen ufak börekler yapıp tavada pişirmek. Üstelik gerçeğinden bir farkı da olmuyor bence. Orjinalinden tek bir farkı var o da  biraz ufak olması:) Hemen yapılışını anlatıyorum:

Hamur malzemeleri:

1 kg un
1 yemek kaşığı kuru maya
Bir tutam tuz
Yeterince ılık su

İç Malzemeleri:

Peynir - varsa tulum peyniri çok güzel oluyor
İncecik doğranmış kuru soğan
1 adet yumurta
Kuru nane


Hamuru güzelce yoğurduktan sonra mayalanması için bir beze sarın. Hamur mayalanırken diğer tarafta yumurtayı, naneyi, peyniri ve incecik doğradığınız soğanı bir kabın içinde karıştırın. Hamur mayalanınca ceviz büyüklüğünde bezeler tutup üzerine bir bez örtün. Hamuru açacağınızda altına ve üstüne un serpin ve ince bir şekilde hamuru oklava ile açın. Hamur açıldıktan sonra bir yarısına iç malzemesini koyun. Diğer yarısını içli tarafın üstüne kapatıp kenarlarını parmaklarınızla vurarak iyice birleştirin.  


Bir tavanın içine sırayla börekleri koyun ve iki tarafını birlikte pişirin. Piştikten sorna tereyağ ile güzelce yağlayın. Sıcak sıcak ayranla birlikte yeyin.

Afiyet olsun :)

Bir Kek İki Tarif



Mısır gevreği kahvaltıdan başka ne işe yarar derseniz, daha önce yaptığım puding denemesini hatırlatmak isterim sizlere. Mısır gevreği ile börek bile yapılabiliyor, biliyor muydunuz :) Bir gün denersem, börek tarifini de kısmetse paylaşacağım sizlerle. Ben bu kez kek yapımında kullandım, hakkaten çok da beğendim. Yalnız ben kek kalıbının altına da mısır gevreği koymuştum, onlar yumuşuyor ve dolayısıyla işin esprisi kalmıyor. Siz sadece üst kısmına ekleyin derim ben:) Tek yapmanız gereken bir kek hamuru yapmak ve fırına vermeden önce üzerine biraz mısır gevreği eklemek :)


Ve yukarda yaptığım bu kekin artan yerleri ile işte böyle bir tarif yaptım. Önce keki rondoda çektim. Kekin içinde ceviz parçaları vardı, kesinlikle cevizlisini tavsiye ederim bu tatlıya çok yakıştı. 

Muhallebinin yapılışı:

1,5 lt süt
3 kaşık mısır nişastası 
3 kaşık un 
1 adet vanilya
0,75 bardak şeker

Tek yapmanız gereken, rondodan çekilen keki tabana yayın. Üzerine muhallebiyi döküp üzerine yine kekten ekleyin. Soğuyunca da afiyetle yeyin :)

Sevgiyle...

İzlenebilecek İki Film



Bir günde iki film çok mu bilmem ama eğer bu ikisini bir arada izlediyseniz fazla gelebilir :) İkisi de son derece duygusal filmler. Aşk tesadüfleri sever, çocukluktan bu yana bir şekilde yolları biryerlerde kesişmiş çocukluk aşklarının, 25 yıl sonra yeniden bir araya gelmesini konu alan bir film. İkisi de aynı gün doğuyor ama sonları aynı olmuyor. Farklı, duygusal, güzel bir film...



İncir reçeli ise, farklı ve sıradışı bir aşk öyküsü. Bir nevi imkansız aşk ama onlar yine de birbirlerinden vazgeçmiyorlar. Hangi durumda olursa olsun hayata küsmeyen bir kız ve ne olursa olsun o kızı bırakmayan bir erkek... İzlenmeli...

Bu iki film, türk filmlerine olan önyargımı kırmayı başardı. Sürekli küfür, argo ve cinsellik temalarının işlendiği son dönem türk filmlerinden sıkıntı gelmişti. Bir süredir de izlemiyordum zaten. Bu filmler sayesinde artık seçici davranmak suretiyle türk filmlerini de izleyebileceğim:)

Sevgiyle kalın...

Ayakkabılarım rahat ben rahat :)


Vestiyerdeki bu ayakkabı kutularından bana fenalık gelmişti. Kutulara koymadan da ayakkabılar tozlanır düşüncesiyle kutularından çıkaramıyordum.


En iyisi alternatif ve tek parça bir ayakkabılıktı. Malum benzerlerini hepiniz bilirsiniz, tvde de satışları vardı zaten ama benim vestiyer ölçüme uymadığı için alamamıştım. Kendim yapmaya karar verdim ve işe el attım:) Aslına bakarsanız kumaş kısmını dikeli birkaç ay oldu, itiraf ediyorum ama karton kısmını bir türlü yapamamıştım. Araya başkaca işler girdi vs vs.

Sonunda evde duran robotun koca kutusunun boşa yer kapladığını düşünüp çöpe atacakken aklıma geldi ayakkabılık:) Kutuyu hemen değerlendirdim. Ölçüye gire kestim biçtim diktim. Derken işte sonuç:


Artık ayakkabılarım rahat ben rahat :)
Bunlardan daha birkaç tane daha dikme planım var. Ama önce kutu işini halletmem lazım :)

Sevgiyle...



Terkedilmek Herkese Acı Verir!




Terkedilmek tüm canlılara aynı acıyı verir...

Çok etkiledi beni bu cümle.
Klibi izlerseniz o en son görüntü eminim sizin de içinizi acıtacak.
Korunmaya muhtaç bu canlılar, merhametimize ve sevgimize öyle muhtaçlar ki.
Kışın karlar üzerine koyacağımız bir parça ekmek, yazın kapı önüne koyacağımız bir tas su onlar için büyük nimetler inanın.
Onları lütfen unutmayalım...

Bakın türler arası dayanışma projesinin amacı sitede nasıl anlatılmış:

Çocuklardaki 'şiddet' duygusunun 'sevgi' duygusuna dönüşmesini sağlamak amacıyla 'ŞİDDETE KARŞI SEVGİ' başlıklı teatral eğitim çalışmasını uygulayarak çocuklar ile hayvanlar arasında 'dostluk ve korumaya' yönelik bir iletişim kurmak.
Çocuklarda hayvanlara karşı 'merhamet, yardım ve koruma' duygularını geliştirirken, buna paralel olarak kişilik yapılarında 'yaşam hakkına saygı, sevgi ve paylaşma duygularının güçlenmesini sağlamak.
Çocuklarda kendinden küçükleri, yaşıtlarını ve zaman zaman da büyüklerini de hedef alacak boyutlara ulaşmış olan insana karşı şiddeti önlemek. Ekolojik denge içinde 'insan, doğa ve hayvanın' bir bütün olduğunu, bu unsurlardan birinin zarar görmesinin diğerlerini de etkileyeceğini anlatmak.
2011/2012 eğitim - öğretim yılı içerisinde İstanbul genelinde öncelikle HAYTAP temsilciliklerimizin olduğu 39 Belediyeye yönelik hayvan bakım evlerine ziyaret edilecektir.Beraberinde Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte belirlenecek okullardaki binlerce ilkokul öğrencisine, direkt olarak ulaşılacaktır.

Arsenikli Tavuk mu? Afiyet olsun!!!

Hiç yorum yapamayacağım
Aslında şok olmamam lazım
Hazır gıdaların içinde neler var neler yok belli değil bunu biliyoruz ama
Tavuklar ve arsnikli yem mi???
Üstelik bakın hangi firmanın bahsi geçiyor!!!
Gerçekten inanamıyorum!!!

Buyrun

Kartondan Otoyol Projesi - Annemin El Emeği


Bu sefer Hilal'in El Emeği yerine Hilal'in annesinin el emeğini tanıtacağım size :) Annem, birkaç gündür bununla uğraşıyormuş. Kartondan ve mukavvadan yapmış tamamını. Oğlum çok çok sevdi, hatta bayıldı :)


Eskiden kumaş boyama yapardı anem, artık torun bakmaktan pek boyamayla da alakası kalmadı:) Akşamları yaptığı bu karton otoyolun boyalarını işte o kumaş boyaları ile yapmış.


Bu da park alanı :)  Aşağıda salıncak ve yanındaki bankın ayrıntısını görebilirsiniz. 



Petrol istasyonu :)


Yeşilçay'da bir kayık ve bir yelkenli. Köprünün üzerinden de araba geçebiliyor.


Size de fikir olsun, çocuklarınızın seveceği güzel bir oyuncak olacak emin olun. 

Sevgiyle kalın...