Son yıllarda Hint dizileri ülkemizde oldukça popüler bir hal aldı. Aslında uzun zamandır bu diziler hakkında yazmak istiyordum ama olmadı. Tabi ben bu yazıyı yazana kadar birçoğunuz belki de bu dizileri izlediniz bile :) Ben de bu nedenle dizi tanıtımlarını daha sonra yazacağım, bu diziler arasında bir sıralama yapacağım. Ama bundan önce, izlediğim tüm Hint dizilerinden edindiğim bir öngörü var.
1. Dizilerin neredeyse tamamında en başta başrol kadın ve erkek arasında bir husumet, kin, nefret var ama bir şekilde yolları birleşiyor. Sanırım Hintliler de bizimgbi biraz acıdan ve olayları dramatize etmekten hoşlanıyorlar.
2. Dizilerin tamamında dine çokça yer verilmiş. Başlarına iyi birşey gelirse hemen şükrediyor, kötü birşey gelirse de hemen duaya başlıyorlar. Tapındıkları putları bir sürü ve hangisine hangi durumd tapınacaklarını da iyi biliyorlar.
3. Her dizide mutlaka müzik ve dans var. Anlaşılan dans Hint kültüründe önemli yer alıyor. Festivalleri çok renkli ve çok danslı oluyor. Ayrıca sürekli birileri diğerlerine boya sürmeye çalışıyor. Ruhları renkli galiba bu insanların. Ya da hayat onlar içinoldukça zor ve böyle boyalarla vs hayatı renklendirmeye çalışıyorlar.
4. Bolca Jalebi ve Golgappa yiyorlar. Tatlı yeyip sürekli dans eden insanlar :)
5. Bu maddeyi yazmaya elim varmıyor çünkü hoşuma gitmiyor bu konu. Hintkültüründe anladığım kadarıyla kadınlara pek değer verilmiyor. Bunu özellikle evlenmek isteyen kızların damat adayı için 'başlık parası' vermesinden anlıyoruz. Sanki bir kadının koca bulabilmesi, onun şükredilecek muhteşem bir nimete sahip olması anlamına geliyor. Bir erkeğin evlenmekten vazgeçmesi, bir kız için ölümlerden ölümbeğenmek demek. Bunun yanında, kocası nasıl daranırsa davransın kadının sürekli kocasının hizmetinde olmsı, onun bazı görevleri olduğunun hatırlatılması, buna karşılık kocaya bu konuyla ilgili hiçbir söylemde bulunulmaması da, acaba kocanın kadına karşı hiç mi görevi yok diye düşündürüyor. Kadın sabah kalkar kalkmaz hemen çay hazırlıyor. Kocası kahvaltısını bitirene kadar başında bekliyor, hatta bazen elleriyle onu yediriyor.
Benim tespitlerim şimdilik bu kadar. Var mı sizin de eklemek istedileriniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder