2 Çocuklu Hayat
Leblebi...
oo piti piti..
Bir ağzıma, bir kasaya
İnşaat yapıyoruz
Kum yüklüyoruz kasaya etraf toz oluyor :)
Etrafımızda öyle çok inşaat var ki, böyle bir oyun oynamamız kaçınılmaz:)
İkisinin birlikte uyuduğu zamanlar ise, işte o an anneye kalan vakit oluyor.
En acilinden elime örgümü ya da bilgisayarımı alıyorum. Biraz değişiklik, oyun haricinde gerçek hayatla biraz bağlantı için:) Ha unutmadan, böyle zamanlarda gazete aboneliği çok işe yarıyor. Kesinlikle evinize her gün giren bir gazeteniz olsun bence.
İçeceklerimi de yanıma almışsam, deymeyin keyfime :)
Ha bu arada, çocuklarla bolca vakit geçirdiğim, bardaklarımdan çok belli oluyor mu ne dersiniz :))
2 çocukla hayat...
Anlatılmaz yaşanır gibi birşey
Yazdım yazdım sildim ben, anlatamadım.
Aslında iki çocuklu hayat
İşte anlatılmaz yaşanır gibi birşey :)
Kakaolu Krem Şanti İle Pratik Kurabiye
Kurabiyelere taktım ben son dönemlerde. Doğumdan önce bol bo lpasta börek yapıp dondurucuya atmıştım, hani doğum sonrası gelen konuklara ikram ederim diye. Öyle çok kurabiye tarifi denedim ki sanki geçmiş yılların acısını alır gibi :) Zira ben eskilerde pek de kurabiye yapmazdım. Bu kurabiyeyi ilk olarak urfatutkunu'nda yemiştim:) Ellerine sağlık pek de güzel olmuştu. Ben de denedim ama kakaolu krem şanti ile. Tek farkı şu ki kakaolu krem çantide şeker oranı biraz daha az oldu. Dolayısıyla üzerile pudra şekeri serptim ikram ederken. Ve kesinlikle ağızda dağılan harika bir kurabiye oldu. İşte tarifi:
Malzemeler:
- 1 paket krem şanti - tercihen kakaolu
- 1 paket vanilya
- 1 su bardağı sıvıyağ
- 2 kaşık pudra şekeri
- 3 bardak un - yumuşak bir hamur elde edene kadar un ekleyeceğiz.
Yapılışı:
- Sıvıyağ, pudra şekeri ve krem şantiyi bir kabın içinde biraz çırpın. Bu çırpma işlemini çatalla bile yapabilirsiniz.
- Bu karışımın içine diğer melzemeleri ekleyip yoğurun. Unu eklerken dikkat edin, yumuşak bir hamur elde etmeliyiz. Yaklaşık 3 bardak un kafi geliyor.
- Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayın ve fırın tepsisine dizin.
- 180 derece fırında çok kısa sürede pişiyor.
Kurabiyeler için püf noktası:
Bu kadar çok kurabiye tarifi deneyince kendi kendime bir sonuca vardım. Ağızda dağılan enfes kurabiyeler yapmanın sırlarından birisi ve bence en önemlisi, kurabiyeleri kısa süre pişirmek. Ben kurabiyeleri çıkardığımda o sıcağıyla ellediğimde sanki hamur gibi duruyorlar. Soğuyunca enfes oluyorlar. Birkaç deneme yaparsanız bu kıvamı emin olun sizler de kolaylıkla tutturabilirsiniz.
Sevgiyle...
Eğer krem şantiyi kakaolu kullanmazsanız, içine 1.5 kaşık kakao ilave edip kakaolu kurabiyeler elde edebilirsiniz. Bunu da denedim, kesinlikle bu da enfes oldu.
Evdeki Hesap Çarşıdakine Uymayınca...
Bazen evdeki hesap çarşıya uymaz hani...
İşte bizimki de aynen o hesap :)
Mesela biri 1 ay erken doğar;
Diğerinin doğum günü 1 ay gecikmeli kutlanır.
Oysa bu hazırlıklar çook önceleri yapılmıştır...
Yazan
Hilal
zaman:
Pazartesi, Aralık 19, 2011
12 yorum:
Etiketler:
BİZE DAİR,
doğum günü süslemeleri
Bayatlamayan Poğaça Tarifi
Aradığım tarifi buldum desem yanlış olmaz. Poğaça mevzusu bende bir ukte idi. Evet güzel poğaçalar yapmıştım şimdiye kadar ama açıkçası birçoğu ertesi güne bayatlamış gibi olurlardı. Ya da şöyle söyleyim, bu poğaça kadar taze kalanını hiç görmemiştim. Poğaçalar pişer pişmez dayanamadım 5 tane birden yedim :) Abartmışım biraz öyle değil mi:) Nasıl olsa bu aralar bol yemek için bahanem de hazır :) Doğumdan önce almadığım kiloları doğum sonrası alırsam şaşırmayacağım kendime:) Neyse, lafı fazlaca uzatmadan hemen tarife geçiyorum. Şimdiden deneyecek olanlara afiyet olsun :)
Malzemeler:
- 1 küçük paket kuru maya
- 1.5 su bardağı ılık süt
- 1 su bardağı zeytinyağı
- 1 şişe maden suyu
- 2 yemek kaşığı toz şeker
- 1.5 tatlı kaşığı tuz
- Aldığı kadar un
Üzerine:
yumurta sarısı ve susam
Yapılışı:
- Un hariç diğer malzemeleri bir kabın içine alıp karıştırın.
- Unu azar azar ekleyin. Yumuşak bir hamur elde edene kadar eklemeye devam edin.
- Hamuru mayalanması için ılık bir ortama bırakın. Ben hamuru fırında mayaladım.
- Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın ve yuvarlayıp fırın tepsisine dizin.
- Biraz daha bekletip tepside de mayalanmasını beklerseniz daha güzel olur.
- Üzerine yumurta sarısı sürüp susam ekleyin.
- 180 dereceye ısıtılmış fırında pişirin.
Afiyetle...
Zaman Akar Su Misali... Sağlık Olsun Yeter Ki...
Ara vermeyi istemese de insan, bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Ama damarlarımızda gezen blog aşkı, her zaman ve mekanda fotoğraf çekmemize engel olmuyor :) Arşivim doldu taştı paylaşmak istediklerimle. Hiçbirini unutmadan sizlerle paylaşmak istiyorum derken, az önce mayıs 2010'da çektiğim ama paylaşmayı unuttuğum birkaç fotoğraf görüp hayıflandım. Yok ama nasipse yavaş yavaş da olsa paylaşacağım sizlerle.. İnşaAllah...
Yukarıdaki şeker şeyler, Harun'un çikolataları. Bugün itibari ile 1 aylık oldu şükürler olsun. Zaman akıp gidiyor işte. Ömür geçiyor biz hiç farkında olmadan. Biz yaşlanıyoruz sanırım, zira arkadan gelenler büyüyorlar. Biz yerimizde sayacak değiliz ya :))
Daha dün gibi hastaneden yazmıştım sizlere. İşte bu tablo da hastanedeki odamızdan. Rabb'im tüm hastalara şifalar versin.
Bu kutu, hani sizinle daha önce paylaştığım mıknatıslı kutumun yenilenmiş hali. Zaman zaman dekoratif objeleri değiştirmek lazım, insana neşe veriyor yenilikler. Önce kutunun süslerini söktüm, dağıttım. Sonra 2-3 kat akrilik boya ile boyadım zira yeni aldığım yapışkanlı kağıt şeffafmış:) Sonrasında da yapışkanlı kağıdı yapıştırdım işte oldu bitti hepsi bu.
Bu da kurumun içi. günlük kullandığım dikiş iplerimden bir görüntü...
Bu ise stoklarımda bulunan ve daha önce doğum günü şekeri yaptığım mama kavanozlarından arta kalanlardan birinin yeni hali. Böyle bir iğnedenlik yaptım, üst tarafı elyaf dolgulu. Acemi işi gibi oldu ama aklımda, nasipse bunun daha güzelini yapmak istiyorum. Örneğin kurdeleyi biraz daha önce olanlardan kullanmam gerek. Bu çok kalın oldu.
Şimdilik bu kadar, sevgiyle kalın..
Yazan
Hilal
zaman:
Pazartesi, Aralık 12, 2011
1 yorum:
Etiketler:
BİZE DAİR,
DEKORATİF ÖNERİLER,
EL EMEĞİ
Bebekler Soğukta Daha İyi Uyuyorlarmış...
Aşağıdaki haberi sizlerle paylaşmayı istedim. Her ne kadar bizler buna cesaret edemesek de sanıyorum yazılanlar doğru. Zira eczacı bir tanıdığımız birkaç yıl önce aynını anlatmıştı her ne kadar ben o zamanlar bunu kulak ardı etsem de. İşte haberi aynen aşağıda paylaşıyorum:
Bebeğin soğukta uyuması daha sağlıklı
Finlandiya'da yapılan bir araştırma Türkiye'deki annelerin ezberini bozacak 05.Aralık.2011,05:36:17
Soğukta uyuyan bebek sağlıklı oluyormuş!
05.12.2011 Finlandiya'da bebekler, yüzyıllardır soğuk ortamlarda uyutuluyor. Ülkede bulunan Oulu Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, bebekler için dışarıda temiz havadaki kısa uykunun, durgun ve kapalı ortamlardaki uykudan üç kat daha yararlı olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacı Marjo Tourula'ya göre, eksi 5 derece, dışarıda uyku için en uygun sıcaklık. Dışarıda uyutma uygulamasının ilk olarak Finlandiya'da 100 yıl önceden başladığı ve bir asır içerisinde de yaygınlaştığı belirtiliyor.
Kesinlikle Denemelisiniz : Tahinli Kurabiye
Tahini çok seven biri olarak tahinli tariflerin hepsi ilgimi çeker. Tahini çocuklara yedirmenin alternatif yollarından biridir bu kurabiye ve pastalar. Bu tarifi bir blogda görüp kaydetmiştim. Tevafuken bulduğum bir blogdu, dolayısıyla hangi blog olduğunu da hatırlayamıyorum şu an. Üstelik sıvıyağ ile yapılıyor olması da ayrıca ilgimi cezbetmişti. Şu anda ise favori kurabiyem diyebilirim. Her kime ikram ettiysem hangi pastaneden aldığımı sordular çünkü. Herkes çok beğendi, kötü bir yorum dahi almayan bu kurabiyeyi kesinlikle denemenizi tavsiye ediyorum. Daha buraya tarifi yazmadan, kaç kişiye bu tarifi verdim bilmiyorum :) Netice-i kelam, deneyin diyorum...
Malzemeler:
4 bardak silme un
1 bardak şeker
1/2 bardak tahin ( çifte kavrulmuş değilse 1 bardak kullanabilirsiniz )
2 yumurta sarısı
1 çay bardağı sıvıyağ
1 kabartma tozu
1 vanilya
üzeri için:
yumurta akı ve susam
- Tüm malzemeyi karıştırıp güzelce yoğurun.
- Hamuru 15-20 dk bekletin.
- Bekleyen hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayın.
- Yuvarladığınız parçayı önce yumurta akına sonra susama batırıp yağlanmış fırın tepsisine dizin.
- 180 dereceye ısıtılmış fırında çok kısa sürede pişirin.
Yanına sahlep öneriyorum. Üstelik kış günlerinin vazgeçilmezidir sahlep. Haydi afiyetle...
Lütfen Zile Basmayın :)
Uzun zaman oldu yazmayalı. Hem yazmayı, hem de blog dostlarımı özledim. Bloglarınızı da takip edemedim umarım tüm arkadaşlarım iyidir.
Aslına bakarsanız yayınlayacağım çok şey var arşivde, hepsini de doğumdan önce yapmıştım ama evdeki hesap çarşıdakine uymayınca yayınlayamadım şimdiye kadar. Bu arada bizi merak edip arayan soran, maille mesajla bizlere ulaşan tüm dostlara çok çok teşekkürler. Şükür iyiyiz, evdeyiz. Aşağıda ilk halini gördüğünüz kapı süsü - süs mü denir buna ne denir tam bilemedim :) - doğumdan önce primadan gelmişti. Bu haliyle ki özellikle de üzerindeki firma isimleriyle kullanmayı istemediğim için hemen çalışmalara başladım ve keçe ile yeni bir tasarım yaptım.
Şimdilerde bize gelecek olursanız, zilimizin üzerinde görebilirsiniz :) Ben yeni halinden memnunum, umarım sizler de beğenmişsinizdir. Daha önce yaptığım mutfak askılığının yenilenmiş hali de aynı bu yöntemle yapılmıştı.
Sevgiyle kalın, bir daha arayı bu kadar uzatmadan yazabilirim umarım :)
Yazan
Hilal
zaman:
Perşembe, Aralık 01, 2011
9 yorum:
Etiketler:
EL EMEĞİ,
Keçe Aksesuar,
KEÇE ÇALIŞMALARIM
Harun Geldi Hoşgeldi
Harun artık aramızda
Aslında 1 aya yakın vakti vardı ama o böyle erkenden gelmeyi tercih etti.
Nasip.. Vardır herşeyde bir hayır.
Aramıza katılacağı tarihi kendi seçsin istiyordum ama bu kadar aceleci davranacağını bilmiyordum:)
Şu an kanındaki mikrop düzeyinden dolayı küvezde, onun iyi olmasını bekliyoruz.
Sizlerden de dualarınızı rica ediyorum.
Sevgiyle kalın...
Aslında 1 aya yakın vakti vardı ama o böyle erkenden gelmeyi tercih etti.
Nasip.. Vardır herşeyde bir hayır.
Aramıza katılacağı tarihi kendi seçsin istiyordum ama bu kadar aceleci davranacağını bilmiyordum:)
Şu an kanındaki mikrop düzeyinden dolayı küvezde, onun iyi olmasını bekliyoruz.
Sizlerden de dualarınızı rica ediyorum.
Sevgiyle kalın...
Kolay Pastane Poğaçası
Evden post girmek de ayrı bir zevkmiş:) Evet izne ayrıldım, artık miniğin gelişini evde bekliyor olacağım. Sağlıkla gelmesi için sizlerden de dua istiyorum.
Bu poğaçaları ilk olarak kardeşim urfatutkunu'nda yedim. Hakikaten çok hoşuma gitti. Evdeki poğaçasever minik kaşif için yapıp tamamını dondurucuya attım. Yemek istediğimizde birer ikişer alıp yiyoruz. Böylece ilk günkü gibi taze kalmış oluyor. Aynı zamanda da sürekli gözümün önünde olmadığından kontrolsüzz yememiş oluyorum:)
Hemen tarife geçiyorum.
Malzemeler:
1 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı su
1 su bardağı zeytinyağı
1 küçük paket instant maya
9 tatlı kaşığı şeker
1,5 tatlı kaşığı tuz
üzeri için
yumurta beyazı
Yapılışı:
Süt ve suyu ılıktan biraz daha sıcak olacak şekilde ısıtın.
Yumurta, su, süt, yağ, şeker ve tuzu çırpma teli veya çatal yardımıyla çırpıyoruz.
Bu karışıma yavaş yavaş unla karıştırdığınız mayayı ekleyin. Hamuru güzelce yoğurun.
Mayalanmış hamura şekil verip -dilerseniz içine malzeme ekleyerek - üzerlerine yumurta beyazını sürün. İster susam ister çörek otu ekleyerek 220 derece ısıtılmış fırında pişirin.
Eski Askılığın Keçe İle Yenilenmiş Hali
Geçmiş bayramınızı tebrik ediyorum. Ne güzel oldu, bahar havasında geçirilen birkaç gün, akraba-arkadaş ziyaretleri, çalışanlar için doyasıya çocuklarıyla geçirilen vakitler... Hızlı geçti mi, evet. Güzel şeyler çabuk biter derler ya, çabucak geçti bayram tatili. Bunun yanında, bugün işyerindeki son günüm. Doğum iznine ayrılıyorum nasipse. Vakit bazen çok hızlı geçiyor, günler sayılı olunca tükenip gidiyor. Hayırlısıyla geçsin, güzellikler getirsin her yeni gün bizlere.
Bu aralar öyle büyük işlerle uğraşamıyorum, benimkisi vakit geçirmek. Yapmadan duramıyorum, gözüme takılan ayrıntılarla, ufakdetaylarla uğraşmaya çalışıyorum. Bu askılık da onlardan biri. İlk halini aşağıda görebilirsiniz. Aslına bakarsanız ilk hali de şirindi ama mutfağıma uygun bir hale getirmek için kahve tonlarında keçe süslemeler ile bu hale getirdim. Şimdi bu askılığa her baktığımda içim açılıyor:)
Sırada bekleyenleri de yavaş yavaş paylaşacağım nasipse. Yapılmayı bekleyenler arasında ilk sırada doğalgaz boruları var :))
Hadi bana kolay gelsin :)
Yazan
Hilal
zaman:
Perşembe, Kasım 10, 2011
2 yorum:
Etiketler:
DEKORATİF ÖNERİLER,
EL EMEĞİ,
KEÇE ÇALIŞMALARIM
Saate, saat için bakmamak :)
Söyleyin hadi çekinmeyin :) Evet taktım ben bu sıralar zebra desenli tasarımlara:)
Ne zamandır gözüme batıyordu bu saat.
Aklımdaydı ama içini açabilir miyiz emin olamıyordum ki bir bilene danışıp bu sorunu da çözmüş oldum :)
Eşim hemen açtı içini, ben de bir hız aldım elime saati:)
Saat bir firmanın eşantiyon saatiydi.
Dış çerçevesi kahverengi, içinde de iişte yukardaki yazılar vardı
Hemen o yazıları çıkarıp yerine beyaz keçe koydum. üzerine de 4 tane kalp işledim.
Akrep yelkovan da yerlerine takılınca işte herşey tamam oldu.
Artık saate baktıkça içim açılıyor:)
Bununla birlikte diğer zebra desenli çalışmalarımı görmek isterseniz buyrun burada.
Şimdiden bayramınızı tebrik ediyorum. Umarım çok mutlu, huzurlu bir bayram olur hepimiz için.
Sevgiyle kalın...
Yazan
Hilal
zaman:
Cuma, Kasım 04, 2011
12 yorum:
Etiketler:
DEKORATİF ÖNERİLER,
EL EMEĞİ,
KEÇE ÇALIŞMALARIM
Ev Yapımı Erik ve Kayısı Suyu
Daha önce erik pestili yaptığım babanne eriklerinden yapılan erik suyu. Bu ağaçtan 3 tane var babaannemin bahçesinde. O kadar ısrar etti bana topla git ne güzel kullanırsın diye ama ben bu sene biraz üşengecim sanırım, ısrarla reddettim ki şimdi başımı taşlara vuruyorum:) Hem pestili hem de erik suyu gerçekten çok hoş oldu, keşke diyorum daha çok depolasaymışım:) Erik suyu yapmak için yazdan toplanan eriklerin çekirdeklerini çıkarıp dilimlenmiş olarak dondurucunuza atmanız kafi. Tarif olarak kayısı suyu ile yapılışı aynı. Aşağıya tarifi yazacağım. Bu arada dipnot: Erik suyunu fotoğraflamak için biraz geç kaldığımı itiraf ediyorum:) Neyse ki yarım bardak da olsa kurtarabildim de hemen fotoğrafını çekebildim :)
İşte bunlar eriklerimizin yaz başındaki olgunlaşmamış halleri. Olgunlaştıklarında mor mürdüm eriği haline geliyorlar.
Bu da erik suyu ile aynı usulle yapılmış olan kayısı suyu. Dondurucuya bu sene kayısı koymamış olduğumdan, kuru kayısıdan yaptım. Gayet güzel oldu hatta kokulu hoş bir lezzeti oldu kuru kayısıdan yapmış olduğum için. Erik suyuna göre kayısı suyu daha şekerli oluyor o nedenle erikle kayısının şeker oranları farklı. Gerçi ben her ikisine de çok çok az şeker kullandım. Şekersiz sadece meyve özünden yapılmış olsunlar diye. Şimdi gelelim kısacık tarifimize:
- Öncelikle meyve suyunu kuru meyveden yapacaksanız ilk olarak kuru meyveleri yıkayın. Kurulardan yapmayacaksanız yıkamaya gerek yok.
- Tenceredeki dilimlenmiş meyvelerin üzerine 2 parmak geçecek kadar su ekleyin.
- Dilediğiniz kadar şeker ekleyin. Erik suyu yapacaksanız daha ekşimsi bir tadı olduğundan şekeri biraz daha artırmalısınız. Şekere oran vermiyorum, aslında en güzeli hiç şekersiz yapmak. Ben çok az şeker ilave ediyorum.
- Tencereyi ocağa alın, kaynamaya başlayınca 1-2 dakika bekleyip ocağı kapatın.
- Karışım ılık hale gelince, bu karışımı bir kevgire döküp pestil yapımında olduğu gibi ezin ki meyvelerin kabukları kevgirde kalsın.
- Dilerseniz içerken biraz sulandırabilirsiniz. Çünkü bu tarif koyu meyve nektarı gibi oluyor.
Afiyetle...
Kuyruğun Neredeee? :))
Yoğun bir hafta olacak gibi bu hafta.
İşyerindeki son haftam, artık izne ayrılma zamanı geldi.
Sonrasında 4 ay kadar evde minik misafirle ve abisiyle ilgileneceğim nasip olursa.
Sanırım tek çocuklu olmanın son günlerini böyle değerlendiriyorum:)
Üretmek istiyorum sürekli...
Hiç aklımda yokken, bir anda görüp beğendiğim bir proje bu.
Orjinali yeşilden yapılmıştı ama ben odamızın renklerine uyumlu olsun diye kırmızı siyah beyaz çalıştım.
Hatta kurbağanın cebi de koltuk örtülerimin kumaşından yapıldı.
Bir çubuk ve kurdele yardımıyla koltuk kenarına astım.
Artık isteyen cebine kalem defter koydun, isteyen kumanda telefon :)
İşte bu da bahsettiğim koltuk örtüsü:
Sevgiyle kalın...
Yazan
Hilal
zaman:
Salı, Kasım 01, 2011
6 yorum:
Etiketler:
DEKORATİF ÖNERİLER,
Dikiş,
EL EMEĞİ,
KEÇE ÇALIŞMALARIM
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)