Evet tam 18 yıl önceydi. Ortaokuldaydım ben, 12 yaşımda… Bir ödev verdi öğretmenimiz. Kompozisyon ödevi, konusu “Ütopya” … Hiç unutmam o gün yazdıklarımı… O günden sonra “ütopya” kelimesi benim için çok özel olmuştur, sanki ismim gibi yanımda taşırım…
O gün için ütopyam ne ise, hala aynıdır değişmedi asla. Dünya değişti, zaman değişti, ben büyüdüm, ütopyam aynı kaldı. Şimdi farkındayım ki 18 yıl önce ütopik gördüğüm düşüm, artık düş değil. Yeşermeye başlamış düşünceler, hayaller.. Sevindim biliyor musunuz, daha yaşanası bir dünya adına duygulandım, yüreklendim…
“ Barış ve kardeşlik içinde, ırk, din, dil farkı gözetmeksizin, bunların bizi ayıran değil güzelleştiren unsurlar olduğunu bilerek ve fark ederek yaşamak istiyorum. Sınırların olmadığı, sadece insanlığın olduğu bir dünyada, özgürce bisikletimi alıp kardeşlerimi dolaşmak istiyorum. Kurşunun, silahın, atom bombasının tamamen yeryüzünden silindiği, hatta artık böyle kelimelerin bile olmadığı bir dünya hayal ediyorum. Herkesin özgür olduğu, birbirine saygılı olduğu, kan dökmenin meşru görülmediği bir dünya istiyorum. Çok şey mi istiyorum? “
İşte özetle bunlardı 18 yıl önce yazdıklarım. Öğretmenim çok beğenmişti. Ben de çok beğenmiştim çünkü bu yazı insanlık yazısıydı benim için. O zamanlar Bosna Hersek savaşı vardı, büyümeye adım atan bir çocukken aklım almıyordu böyle şeyleri. Dünyanın sessiz kalmasını anlamlandıramıyordu beynim ve kalbim. Belki onun etkisiyle yazmıştım bunu, aynı yazıyı bugün de Gazze için ve dünyanın her neresinde olursa oldun haksızlığa ve zulme uğrayan, dini, dili, ırkı, rengi, adı sanı ne olursa olsun zulüm gören, haksızlığa uğrayan insanlar için yazmış olayım. İNSANIZ çünkü biz, başkası gelmez elimizden. Yeşertmektir görevimiz, öldürmek değil.
Sözlerime son verirken, Urfatutkunu’nun bu yazısını okumanızı rica ediyorum. Sevgiyle ve barış içinde kalın…
Not1: Yukardaki fotoğraf, İnsani yardım gemisinden bir kardeşlik ve barış karesidir.
Not2: 18 yıl felan deyince merak edener olabilir, şu an 31 yaşındayım:)
hepimiz bunları istiyoruz da... bu isteklerimiz için ne kadar çabalıyoruz acaba???
YanıtlaSilevet Hilalcim hepimiz barış istiyoruz... Rabbim herkeze hideyet versin...
YanıtlaSilçok güzel bir yazı.tüm kalbimle dilediğin bütün güzel dualara Amin diyorum.
YanıtlaSilHayrlı cumalar olsun güzel kardeşim Hilalcim.
YanıtlaSil12 yaşındaki çocuğun yüreğinden geçenler, olgun sanılan mühürlenmiş kalplerdende geçmesi için çaba gösterip dua edelim inşallah.
Bu arada gözünaydın Aslıhanımız dönmüş, benim için sıkı bi sarıl olurmu :)
Tibet'in annesi
YanıtlaSilçabalasak zaten ortalık güllük gülistanlık olacak be canım
Banu
Amin Banucum, sevgilerimle
İç Ses
YanıtlaSilçok teşekkürler, sevgiler
Jibek
sağol Jibekcim, duaları unutmayalım elbette.
Aslıhan döndü şükür yaa kendi başıma sıkılmıştım burda Rabb'im ayırmasın bir daha. sarılırım :)