"Gemileri Yakmak" tabirini eminim duymuşsunuzdur. Bugün size bu tabir nasıl ortaya çıkmış, ondan bahsedeceğim. Eminim bilenler vardır Tarık Bin Ziyad'ı ve gemileri yakma tavrını. Bazen, başka çıkar yol kalmadığında, gemileri yakmaktan başka çıkar yolunuz kalmaz. Bu durumda durup düşünmek hatadır kanaatimce. Gemileri yakıp, var gücünüzle o işe asılmalısınız ki, hedefe giden yol ne kadar çetin olursa olsun, aşabilesiniz.
7000 kişilik ordusu ile Cebelitarık Boğazı'nı
(ki boğaz Cebelitarık adını Tarık Bin Ziyad'dan almıştır) geçen Tarık
bin Ziyad İspanya'ya çıkar çıkmaz ilk iş olarak gemilerini yaktırarak
askerlerinin geri dönme umudunu kırdı. Askerlerine şu tarihi sözleri
söyledi: “—Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman.
Nereye kaçacaksınız? Vallahi sizin için ancak sadakat ve sabır
kalmıştır. Düşmanın silahı, teçhizatı ve erzakı boldur. Sizin silah
olarak ancak kılıçlarınız, erzak olarak da düşmanın elinden sahip
olabileceğiniz vardır.
Bu olaydan sonra, kendilerinden sayıca ve kuvvetce fazla olmasına rağmen, Tarık Bin Ziyad'ın ordusu İspanya'da zafer kazanırlar. Çünkü çıkış yolu kalmamıştır onlar için. Gemiler yakılmıştır...
Hayatta bazen gemileri yakmak lazım...
Korkmamak, yılmamak, cesaret göstermek lazım.
Tarık Bin Ziyad gibi tavır sergilemek lazım bazen...
Unutmamalı...
Deyimin çıkış noktasını bilmiyordum öğrenmiş oldum. Evet zaman zaman böyle davranmalıyız
YanıtlaSilharika paylaşım....
YanıtlaSil