Fetih 1453 Üzerine...


Pazar günü seyrettik filmi.
Aslına bakarsanız hiiç yorum yapmamayı, hiç yazmamayı düşündüm ama...

Özetle...
Film olarak gerçekten güzeldi.
Ama bu filmi bir tarih filmi olarak izlememeli.
Aksi takdirde Akşemsettin'in sırma sakallarına gülüyorsunuz ( zira köse olduğu malumunuz ).
Ulubatlı Hasan'ın sevgilisine, bu da nerden çıktı diyorsunuz...
Fatih'in kuşatma günlerindeki o yılmış halini görüp omuzlarınızın düşmesi de mümkün...

Yineliyorum, film olarak hakikaten güzel ve fakat benim gibi bir balık burcu için biraz duygusallıktan yoksundu...

Son olarak, mümkünse çocuklarınızı bu filme götürmeyin.
Zira, adı üstünde "fetih" yani savaş filmi bu.
Kopan kol bacakları görmelerini istemem doğrusu...




Hastanenizden Kolayca Randevu Alabiliyor Musunuz?

Evime 5-10 dakika uzaklıkta bir devlet hastanesi var. Hanüz birkaç senelik bir hastane ve hizmetlerinden memnunuz. Ancak doktor randevusu için hastaneye ne kadar erken gitsem - ki çocukla 8den erken olmuyor - hiçbir zaman ilk sırayıcalamıyorum. İlk sırayı almak neden önemli derseniz, eve erken gelebilmek için elbette:) Herneyse, şu sıralar bir iç hastalıklar uzmanına gitmem gerekiyor. Hamilelik ve sonrasında yaşadığım kansızlık acaba hala devam ediyor mu diye kontrole gitmeliyim. Ancak ne zamandır erteliyordum dediğim gibi eve hastane yakın olsa da ilk sıraları alamayıp beklemek sıkıntı olacağı için. Ve işte ben dün evden oturduğunuz yerden randevunuzu almanızın yolunu keşfettim.


Aynı zamanda bir de bu site var. Türkiye'nin her yerindeki hekimleri, onlar hakkında yapılan yorumları, çalıştıkları hastaneleri görebiliyorsunuz.

Bu iki siteyi, hem size haber vermek, hem de kendim için kayıt altına alabilmek için bu yazıyı hazırladım. HEpinize sağlıklı günler


Anne'nin Memuru İşçisi Olmaz!!!

Harun 3.5 aylık oldu. Doğum iznim hızla biterken aklıma binbir soru ve binbir düşünce takılıyor. Son günlerde beni en çok düşündüren ise, doğum sonrası beni ziyarete gelen bir arkadaşımın anlattıkları oldu. Onun da yeni bebeği oldu, Harun'dan birkaç ay büyük. Pek tabi işe de başladı bu arkadaşım. Süt verme, sağma saklama konularından konuşurken, zaten öğleden sonra hemen eve geliyorum dedi. Çünkü süt - yani emzirme - izinleri günde 3 saatmiş. Arkadaşım memur ve günde 3 saat süt izni var. Buraya kadar herşey harika.

Şimdi gelelim bu durum bizim - işçi annelerin - bulunduğumuz yerden nasıl görünüyor?

Biz işçilerin hala süt-emzirme- iznimiz günde 1.5 saat!

Hayır, aklım almıyor. "Anne" olmanın memuru işçisi nasıl oluyor? Biz işçi annelerin çocukları daha mı az süte ihtiyaç duyuyor? Benim aklım bu durumu almıyor. Aslına bakarsanız, Sağlık Bakanlığı'nın ısrarla ilk 6 ay sadece anne sütü demesini ve diğer yandan da doğum sonrası iznimizin çocuk 6 aylık olmadan bitmesini de anlayamıyorum. Bu da tezat değil mi? Birşeye "iyidir, doğrudur" deyip o konuda halkı teşvik edecekseniz, aynı zamanda bunun için altyapıyı da uygun hale getirebilmelisiniz. 

Lafı fazla uzatmadan, annenin memuru işçisi olmaz. Anne annedir, her çocuk eşit haklara sahip olabilmelidir. Lütfen bu durumu sosyal paylaşım ağlarından, bloglarınızdan sizler de duyurun arkadaşlar. İşletme körlüğü denen birşey vardır hani. Belki unutulmuş, göz ardı edilmiş bir konudur ama bu konunun bizler için önemini duyuralım. 

Sevgiyle kalın...

Not: Bu yazıyı nasıl zor şartlarda yazdığımı bilemezsiniz. Konuda adı geçen Harun bey kucağımda:) Artık sürç-i lisan varsa affola...

Biz Bugün :)



Biz bugün böyleyiz :) 
Yine kar var, ne güzel...
Ama bu havalarda evden dışarı çıkamamak:S
Napalım, bekleyeceğiz baharı :)

Cevizli Pırasalı Ispanak Salatası


Cevizli Ispanak Salatası

Yazayım diyorum tam bilgisayar başına oturuyorum ki olmuyor. Tahmin edersiniz bu sıralar neden yazamadığımı:) Sağlık olsun, ne diyelim. Ancak şu var, çok tarif birikti ki gözümde büyüdüğünü itiraf etmeliyim. Olmazsa şimdiki gibi birkaç tarifi tek postta yayınlayacağım.

Bu sıralar salatalar ve kurabiyeler üzerine ihtisas yapıyorum :) Tabi her zamanki gibi pratik olması o tarifi gözümde paha biçilmez kılıyor. Zamanı iyi kullanabilmek adına pratik tariflere her zaman açığım. Sizlerin de önerileriniz olursa bekliyorum.

Ispanaklı cevizli salatanın tarifine gelince;

Malzemeler:
  • 1 büyük kase ıspanak
  • yarım bardak doğranmış kırmızı lahana
  • ceviz
  • yarım bardak doğranmış pırasa
  • 3 kök doğranmış yeşil soğan
Sosu İçin:

  • Yarım çay bardağı zeytinyağı
  • Kekik
  • Tuz
  • Yarım limonun suyu
Öncelikle sosu hazırlayın. Bir çay bardağının içine tüm sos malzemelerini koyup salatayı hazırlayana kadar bekletin. Tüm diğer malzemeleri dilediğiniz büyüklükte doğrayıp bir kaba alın. Sosu da eklediğinizde servise hazı. Afiyet olsun...
Yoğurtlu Ispanak Salatası



Aslına bakarsanız yoğurdun demir tutma özelliğinden dolayı ıspanakla birlikte yoğurt yemeyeyim diyorum ama ıspanaktan alınan demirin zaten çok fazla olmadığını öğrendiğimden beri pek de dikkatli değilim bu konuda. Zaten sebzelerle aram çok iyi olmadığından da zevdiğim tatlar konusunda çok sıkmıyorum kendimi, sıkamıyorum. Yapılışı da çok kolay bu salatanın:

Doğradığınız ıspanakları zeytinyağda ço kaz kavurun. Sarımsaklı yoğurt içine karıştırın ve afiyetle yeyin.


Maymuş :)


Bir Maymuş'umuz eksikti, buyrun işte o da oldu:) 
Daha önce Pepee'yi yapmıştım hatırlarsanız, Maymuş da ona arkadaş geldi ama boyu biraz büyük olmuş:))
Neyse, sonuçta onu sevmemize engel olmadı bu durum :D


Bundan sonra da Şila istiyormuş bizimki
Şila'dan sonra da Bebe'yi istemezse adım Hilal değil :P
Hadi bakalım

Patates Çorbası


Haşlanmış patateslerden kalanları ne yapsam diye düşünürken çorba yapmak aklıma geldi. Her öğünde mutlaka çorba olur dolayısıyla çorba iyi fikir gibi geldi bana. Tadı da güzel oldu.Yapılışı un çorbası gibi. 

  • 2 kaşık tereyağının içinde 3 kaşık unu kavurun. 
  • İçine yarım kaşık domates salçası ekleyip biraz daha kavurun.
  • Elma dilimi şeklinde doğranmış haşlanmış patatesleri de içine atın ve hepsini birlikte kavurmaya devam edin.
  • İçine yeterince tuz ekleyip suyunu da ekleyip karıştırarak kaynamasını bekleyin. 
  • Kaynadığı anda 1 çay bardağı süt ekleyip 1-2 dk daha çorbayı kaynatın.
  • pişme tamamlanınca blendırdan geçirin ve afiyetle için.
Not:
  1. Bu çorba tuzu kaldırıyor. Patatesli olduğundan normalde eklediğinizden daha fazla tuz eklemek gerekiyor.
  2.  Diğer çorbalara göre daha fazla su istiyor bu çorba. Patatesler blendırdan geçirildikten sonra çorbayı katılaştırıyor. Bunları göz önünde bulundurarak çorbayı yapmayı unutmayın.
Afiyetle...



Yorgunluğa Karşı: Karanfilli Çay


İbrahim Saraçoğlu'nu bir tv programını izlediğimden bahsetmiştim. İşte o programda duydum bu tarifi de. ÇAy demlemenin inceliklerini de anlattı ama o kısma girmeyeceğim şimdi. Bir çay -sevmeyen - olarak çayı uzun uzadıya anlatacak değilim ama çay -sevmeyen - birinin nasıl çay - içebildiğinden - bahsedeceğim. Bu tarif, anında zindelik veren, yorgunluğu atmaya yarayan bir tarifmiş. Açıkçası yorgunluğa nasıl geldi bilemiyorum ama bana çay - içirebilen - bir tarif olduğu kesin :)
İçiyorum dediysem günde bir fincan :)

Nasıl mı yapılıyor?

Orjinali nasıldır bilmem ama programda çayınıza 7-8 karanfil atın yorgunluğunuzu alsın demişti Saraçoğlu. Ben de hem bardağa koyduğum çaya karanfil atıp denedim, hem de demlediğim çayın içine - demlerken - attım. Her ikisi de hakikaten güzel oldu.

Denemelisiniz :)


Related Posts with Thumbnails