Mini Kek Kalıplarında Peynirli Börek


Öncelikle hemen itiraf etmeliyim, ne zamandır yemek bloglarına bakmamaya çalışıyorum. Nedeni malum, doğum sonrası üzerime miras kalan kilolardan kurtulmaya çalışırken, kendimi frenlemişken bir de mis gibi mamalar görmeye tahammülüm yok. Hele kakaolu kekler, yaş pastalar. Aman aman :D

Evde pasta yapımına da bir süredir ara vermiş durumdayım, minimum düzeyde, gerektiği kadar yapıyorum artık. Hani 5 çaylarını vs kaldırdım rafa bir süreliğine. Tabi misafir zamanları istisnai durumlar dahilinde. Bu börekleri de geçen haftasonu gelen dostlarım için yaptım. Bu haftasonu gelecek misafirlerime de bunun bir değişik versiyonu geldi aklıma, ondan yapmayı planlıyorum bakalım nasipse :)

Malzemeler:

2 yufka

İç Malzemesi: 
 
Peynir
Maydonoz - ince ince doğranmış

Sosu için: 

1 bardak süt
1 yumurta
çok az sıvıyağ ( 2 yk kadar )
yarım çay kaşığı karbonat ( veya kabartma tozu da koyabilirsiniz )

Yapılışı: 

  • Yufkaları ortadan ikiye bölüp avucunuza alın ve bir makas yardımıyla ince ince kesin.
  • Her bir muffin kalıbının tabanına minik bir parça kesilmemiş yufkadan koyun.
  • Bir tutam kesilmiş yufkadan alıp kalıbın tabanına yerleştirin. 
  • Bu yufkaların üzerine iç malzemesinden ekleyin ( peynir + maydonoz )
  • Üzerine kesilmiş yufkalardan ekleyin ve en üstten 1 yk. sos malzemesi dökün. 
  • 180 dereceye ısıtılmış fırında üstü kızarana kadar pişirin. Fırının alt tarafına yakın koyun ki alt tarafı da pişmiş olsun.
Not: Ben üzerine yumurta sürmek istiyordum ama unutmuşum. Bu kez yaptığımda yumurtalı deneyeceğim. Umarım güzel sonuç alırım. Hadi hayırlısı...



Anneler Günü - Garipsin - İşte O Kadar

Anneler gününü önemseyen, seven, benimseyen herkesin anneler günü kutlu olsun diyorum öncelikle...

Bu başlık da nedir derseniz, tanıyanlar bilirler aslında, anneler günü benim için gayet sıradan bir pazardır. Daha önceleri anneme anneler günün kutlu olsun demişliğim bile yoktur, bir kere - sırf belki istiyor ama itiraf edemiyordur, içinde kalmasın babından -  diyecek oldum bana anneler gününün anlamsızlığından dem vurdu, zaten sanırım beni de bu anne yetiştirdiği için, bana da son derece anlamsız gelen bu günü ne kutlamayı severim, ne de benim anneler günümün kutlanmasını. Yani bana çok yavan gelir, böyle içi boş ama sonradan doldurulmaya çalışılan birşeymiş gibi...

Babaannem bizdeydi dün, aman Allah'ım bir görmeliydiniz. A'dan Z'ye kimler aramadı anneler günü için. Hayır itiraf ediyorum bu kadar sevilen biri olmak hakkaten güzel birşey ama anneler gününü bir bayram havasında, sanki dini ya da milli bir bayram kutlama havasında böyle zır zır öten telefonlar eşliğinde kutlanıyor olduğunu ben düne kadar pek de idrak edememiştim. Belki kızanlarınız, garip karşılayanlarınız olacak ama, anneler günü bana masum gelmiyor. Sanki biraz ekonomik canlanma olsun diye ortaya atılmış bir kavram gibi ülkemiz için. Çünkü bizim ülkemizde, göreneklerimizde annenin değeri zaten bilinir. Anne-baba aranır, hatta eş - dost -akrabanın bile en azından senede iki kez bayramlarda kapısı çalınır. Yani biz böyle bir millet iken, anneler gününün icadı bana dostane gelemiyor bir türlü. 

Vesselam...

Cıvıldayan Saksılar




Baharın gelişini evin içinde hissetmek adına, konserve kutularımı boyadım, peçete transfer ettim ve hemen gidip bu şirin ççiçekleri aldım. Sonuçtan memnun kaldım. Mutfağımdaki duvar rafımda duruyor, etrafa gülüyorlar.

Bu peçeteden daha önce bahsetmiştim hatırladınız mı? Yine Bim'den aldım, ve çook beğendim bu peçeteyi...

Sevgiyle...


Taze yeşillik severlere: 2012 balkon bostanları




Balkon bostanları yazılarımı hatırladınız mı? Balkonumdaki saksılarda fideleri yetiştirip, babaannemin bahçesine ektiğimiz bu fidelerle geçen sene hiç domates ve biber almadım. Bakalım bu seneki mahsul de öyle olur İnşaAllah. Fidelerin 20 gün önceki halleri bunlar, yeni paylaşabiliyorum sizinle.

Bu arada, 3 saksıda yeşil soğan var. Hasılat yüzümüzü güldürdü. Böyle giderse bir yaz yeşil soğan da almamış olacağız. Kaldı ki bunların tezeliğini dışarda bulmak mümkün olmuyor.

Toprağı değerlendirmek lazım, bereketi Allah'tan..

Afiyetle...

Keçe Kasnak Tablo - Başlık Garip Oldu Galiba :)


Sözlerime şu sıralar fotoraflarımın hakikaten - berbat - olduğunun farkında olduğumu belirterek başlamak istiyorum:) O derece acele ile çekiyorum ki çoğunu anlatamam. Hatta bir o kadar da fotoğraflamadığım dolayısıyla sizlerle paylaşamadığım şey var. Bu kasnak tabloyu bir arkadaşım için yaptım. Ona hediye etmeye gitmeden, acelece çektim fotoğrafını. Çok şükür arkadaşım hedyemi beğendi ama ben şimdi bakınca, evin üst kısmını nbiraz boş olduğunu farkettim. Oraya birşeyler yazılabilirdi sanki. Neyse, artık bir dahaki sefere :)


 Yakın arkadaşlarımın doğum günleri için bu sene kasnak tablo yapmaya karar verdim. Onlara el emeği birşeyler hazırlamak bana mutluluk veriyor. Bu tablo Nagihan için hazırlandı. Bir de Aslıhan arkadaşım ( kardeşim Aslıhan değil :) ) için hazırladığım var ama onu daha sonra paylaşacağım sizinle. Onu da fotoğraflamayı unutmuştum ki, hediye ettiğim esnada hızlıca bir foto çektik.

Tablo, Çivili kasnak üzerine keçe ile yapıldı. Yaparken çook keyif aldım, bunların devamı gelecek ki bir de bu çivili kasnakların avuç içi kadar olanlarını bulsam, mini mini hediyelerimin sayısı artacak:)

Hadi bakalım hayırlısı...

Sevgiyle...

Havuçlu Kereviz Salatası



Bloğumu takip edenler bilirler ki tariflere birebir uyamıyorum çoğu kez. Kendime göre evirip çeviriyorum tarifleri. Kendimize uygun tatlar haline getiriyorum yahut orjinal tarife benzer tatları, farklı malzemelerle deniyorum. Kereviz salatasının tarifinde de elma vardı. Bence kereviz saltası yeşil elme ile yapılmalı. Ancak o an için evde kırmızı yani tatlı elma vardı. Arkadaşlarım gelmeden, 2 minikle de şu soğukta dışarı çıkamayacağımdan elma yerine havuç koymaya karar verdim. Ha tatlı elma, ha tatlı havuç ne farkeder ki:)) Neticeden arkadaşlarım da anneleri de memnun kaldılar. Hatta "elma diye diretmeye gerek yokmuş, havuçla da çok lezzetli" dediler. 

Malzemeler:

  • 1 adet kereviz
  • 2 adet ortaboy havuç
  • Yoğurt
  • Mayonez
  • Tuz
  • Üzeri için dilerseniz ceviz
Yapılışı:

  • Yoğurt, tuz ve mayonezi karıştırın. 
  • Havuçları rendeleyip bu karışıma ekleyin.
  • Kerevizi de rendeleyip bu karışıma ekleyin.
  • Burada dikkat etmeniz gereken, kerevizleri direk yoğurdun içine rendelemeniz. Aksi takdirde kararabilir. Ben direk yoğurdun içine rendeleyip, biraz rendelediktten sonra hemen yoğurtla karıştırdım. Hiç kararma olmadı.
  • Bu arada,  dilerseniz havuç ve kerevizi az yağda soteleyebilirsiniz. Ama bence çiğ halleri çok daha güzel...

Evde Tereyağ Yapımı


Dün tatil olunca bugünü pazaartesi sandım, iyi haftalar dileyecektim :) Haftanın geri kalanını iyi geçirmemiz dileğiyle diyeyim :) Siteye gelen bir sütçümüz var. Kesinlikle çok çok memnunuz sütünden. Öyle ki 4 hafta biriktirdiğim kaymakla ( 20 kilo süt ) yaklaşık 1 kilo tereyağı elde ettim desem abartı olmaz. Kutu sütlere yani uzun ömürlü ( UHT ) sütlere hiç güvenim kalmadı uzun zamandır açık süt alıyorum. Hem tadı süte benziyor, hem kaymağından faydalanabiliyoruz, hem de yoğurdumu kendim yapıyorum bu sayede.Neyse, lafı fazla uzatmadan tereyağını nasıl yaptığımı anlatayım:


Öncelikle sütü pişirdikten sonra kaymağını almadan 1 gece beklettim buzdolabında. Böylece kaymak kalın bir tabaka halini alıyor. Ertesi gün bir saklama kabına sütünü iyice süzdürdüğüm kaymağı aldım, buzluğa koydum. Bu şekilde 4 hafta boyunca kaymağı biriktirdim. Sonrasında bir tahta kaşık yardımıyla kaymağı karıştırdım. Önce suyunu salıyor, bu suyu döktüm. Bu sudan peynir altı suyu gibi birşeyler yapılabilir mi emin olaadım bilenler varsa paylaşırsa sevinirim. Karıştırma ilerledikçe tereyağı halini almaya başladı zaten. Sonrasında üzerine de çörekotu serptim. İşlem tamam :)

Afiyet olsun...



Related Posts with Thumbnails