Cahit Sıtkı'nın dediği gibi, yaş 35 yolun yarısı mı acaba? Ben daha yola çıkmanın farkına yeni yeni varırken, yolun yarısına geldiğim kabulünü yapamıyorum. Üstelik yarısındayım dediğimde, kendimi de yaşlı hissediyorum itiraf edeyim:)
5 Mart 2010'da 31 yaşına ayak basıp, yolun yarısına ulaşmaya yaklaştık. Bu güzel şiir elbette temsil misal.. Yolun yarısı çok daha erken olanlar olduğu gibi, 100 yaşını aşanlar da var elbet. Bir de şu var, 30lu yaşlara eriştiğimden bu yana ( 1 yıldır :)), düşünüyorum... 18li yaşlarımda, 30lü yaşlardakilere hep yaşlıymış gibi bakardım. Sanki 2li hanelerden, 3 lü hanelere geçmek insanı feci yaşlandırırdı. Yani benim gözümde öyleydi:) Şimdi 18li yaşlardaki gençlere bakınca, ne kadar da küçükler diyesim geliyor. 30lu yaşlarda bir insan da, gençliğinin en olgun dönemlerini yaşıyor gibi hissediyorum. Yni sonuç olarak şunu çıkarıyorum bu düşüncelerden, içinde bulunduğunuz an, en önemli an. içinde bulunduğunuz yaş da en güzel yaş.. Öncesi ve sonrası size yabancı geliveriyor bir anda..
Sevgili kardeşim - ki biz iki kardeşiz - bir arkadaş sormuştu burdan yanıtlamış olayım - urfatutkunu, bana doğumgünüm hasebiyle harika bir brownie, sadece sıvıyağ ile yapılmış enfes bir kurabiye ve ilk kez tattığım bir alman pastası yapmış. Afiyetle yedik, ellerine sağlık. Özellikle brownie harikaydı, nerdeyse kendim bitirdim diyeceğim:) Yakın zamanda tarifleri verecektir bloğundan.
Bu arada 5 mart akşamı gelen arkadaşlarıma yaptığım mozaik pasta işte burada.
Malesef kesilmiş halini çekemedim. Makinenin SD kartını işyerinde unutmuşuz. Neyse hayırlısı olsun.
Son olarak, doğum günümde - ki bu günler birer şükür vesilesidir - beni yalnız bırakmayan, gerek telefon ederek, gerekse mesajları ile yanımda olan tüm dostlarıma ve aileme çok çok teşekkür ediyorum.